"إنها إمرأة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kadın
• Bu kadın
• kadındır

Oğlunu kitap okuması için kütüphaneye getiren masum bir kadın.
إنها إمرأة بريئة والتى أتت بإبنها إلى المكتبة لقراءة الكُتُب.

David, o aşık bir kadın, onu motive etmek oldukça zor olacak.
ديفيد، إنها إمرأة عاشقة من الصعب أن تدفعها للتفكير في هذه الأمور

O, geriye çok güzel yılları kalan güzel bir kadın.
إنها إمرأة جميلة و مازال أمامها الكثير من السنوات الجميلة

Arabada vurulmuş bir kadın, değil mi?
إنها إمرأة أصيبت بطلق نارى فى الرأس , أليس كذلك ؟

Bu kadın beni balayına göndermemek için kalp krizi geçirdi.
إنها إمرأة تُصاب بأزمة قلبية لتمنعني من الذهاب لشهر عسلي

- Ama tam bir kadın.
ـ إنها فى الرابعة عشر من عمرها ـ إنها إمرأة بالفعل , يا رجل

İddia ettiği gibi biri olmayan uzaylı bir kadın en yüksek rütbeli subayımızı parmağında oynatmaya başladığı zaman beni ilgilendirir, Binbaşı.
إنها إمرأة غريبة ليست بالمرة الشخص الذى تدعيه و قد نجحت فى أن تؤثر عليك بشدة

Savaşa ve savaşta kan dökmeye aşık bir kadın,
إنها إمرأة تشتهي المعارك والدمّاء التي تسكب أثناء المعارك

Şu anki yerim aslında kusursuz tabi bir kadın tarafından işgal edilmesi dışında.
المكان الذي لدي الآن مناسب إلا أن هنالك من يريده إنها إمرأة

Hayır, dostum. Kapa çeneni. O bir kadın.
كلا يا رجل، إصمت إنها إمرأة يا رجل، تعرف ذلك

O iyi bir kadın Baş Rahip. Onu olduğu gibi kabul etmelisin.
إنها إمرأة يا رئيس الدير يجب أن تقبلها كما هي

Düşünceli, genç bir kadın. Tamamen doğru sebeplerle öğretmenlik yapıyor.
إنها إمرأة شابة مفكرة, وهي تدرس للأسباب الصحيحة.

O, millyonlarca şeyle ilgilenen ama dikkatini şaşkın bir köpek kadar toplayabilen bir kadın.
إنها إمرأة مع مليون فائدة و مدى إهتمامهاالمنغمس بـ السبنيلي . ملاحظة :

Yetişkin bir kadın sonuçta. Kendi kararlarını kendi verebilecek düzeyde.
إنها إمرأة بالغة، قادرة على صنع قراراتها بنفسها

Çok güzel bir kadın, Majesteleri ve çok güzel özellikler barındırıyor, buna şüphem yok.
إنها إمرأة جميلة ، سيدي ولديها الكثير من السجايا الحسنة، ليسَ لديَ شك

Çok normal ve doğal bir süreçten geçen sağlıklı bir kadın sadece.
إنها إمرأة شابة مُعافاة تمرُ بعملية عادية وطبيعية جداً

İçerde yatan barışçıl bir şekilde ölen umutlu bir kadın.
إنها إمرأة تأمل ان تموت بسلام خلال نومها

Daha iyi sınıf bir kadın büyümeme yardım ediyor.
إنها إمرأة بدرجة إجتماعية أعلى وتجعلني أنضج قليلاً

Çok titiz bir kadındır ve onu uzun bir süredir görememiştim.
إنها إمرأة متطلبة جداً ولم أرها منذ فطرة طويلة