Biraz yalnız kalmalıydım. Tahammül edemeyeceğim kadar çok Konuşuyor. | Open Subtitles | كنت بحاجة لبعض من الراحة إنها تتكلم أكثر مما تستمع لغيرها. |
Konuşuyor ve içinde hala cesaret var. | Open Subtitles | إنها تتكلم, ولا زالت لديها القدرة للقتال |
Babamın doğum gününde bile saçma sapan Konuşuyor? | Open Subtitles | إنها تتكلم هراء حتى في عيد ميلاد بوجي؟ |
Konuşuyor, duyuyor, düşünüyor, karşılık veriyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم, تسمع, تفكر وتتجاوب. |
Nadia burada doğruyu söylüyor. Ellerini kullanarak Konuşuyor ki bunlara görselleştirme deriz. | Open Subtitles | إنها تتكلم بيديها مما نسميه "رسم الحوار". |
Evet, kamyon arka yazısı havasında Konuşuyor. | Open Subtitles | نعم , إنها تتكلم في الشعارات الملصقة |
Kendi kendine Konuşuyor. Çok tuhaf. | Open Subtitles | إنها تتكلم مع نفسها، هذا غريب |
Çok Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم كثيرا. |
Uykusunda Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم أثناء نومها |
Saçma sapan Konuşuyor. İlahi olmayan güçlerden bahsediyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم بهراء دون معنى |
Kripton dilinde Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم الكريبتونية |
Yidce Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم الألمانية |
Kaynağı ile Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم مع المصدر |
İngilizce Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم الانجليزية |
Hayır, annesi hakkında Konuşuyor. Yani benim. | Open Subtitles | كلا، إنها تتكلم عن والدتها. |
Çok fazla Konuşuyor. | Open Subtitles | إنها تتكلم كثيراً |
Öncelikle çok Konuşuyor. | Open Subtitles | حسناً,إنها تتكلم كثيراً |
Ben nereden bileyim, sadece sizinle Konuşuyor Bayan Groves. | Open Subtitles | لم أكن لأعرف إنها تتكلم معك فقط يا آنسة (غروفز) |
- Hey, hey, hey, Cass'le mi Konuşuyor? | Open Subtitles | ـ مهلاً، مهلاً، إنها تتكلم مع (كاس) |
Konuşuyor, Merry. | Open Subtitles | إنها تتكلم (ميري). |