Biliyor musun,bu üzgün dudukların Gerçekten çok seksi. | Open Subtitles | أتعلم, أنت تمتلك هذه الشفاه التعيسة إنها حقاً مثيرة |
Gerçekten çok dokunaklı olmayan uzun hikaye, ve. . | Open Subtitles | إنها حقاً قصة طويلة لافائده ترجى من سردها |
Bir daha söylemem lazım. Gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | يجب أن أقول هذا ثانيةً إنها حقاً جميلة |
O gerçekten duygusal anlamda her şeyin üzerinde. | Open Subtitles | إنها حقاً متفوقة بكل شيء عاطفياً |
O Gerçekten çok yetenekli bir oyuncu. | Open Subtitles | إنها حقاً ممثلة موهوبة جداً. |
Bu gerçekten bize, etrafımızdaki dünyayı anlamamız için yeni bakış açısı sağlıyor. | TED | إنها حقاً توفر لنا عدسة جديدة لفهم العالم من حولنا . |
- Gerçekten iyi. - İlaçlar işe yarıyor mu? | Open Subtitles | إنها حقاً كذلك - و الأدوية تعمل ؟ |
Hayır, Gerçekten de dans edemiyor, ama tavus kuşları fena değil. | Open Subtitles | لا ، إنها حقاً لا تستطيع الرقص ولكن الطاووس جيد |
Bence yanılıyorsun, dostum. Gerçekten çok iyi durumda. | Open Subtitles | إنها على ما يرام إنها حقاً على ما يرام |
Evet, evet. Gerçekten çok iyi. Gayet yalın. | Open Subtitles | بلى, إنها حقاً جيدة, إنها بسيطة. |
Gerçekten çok tatlı, ...ve satılıkmış. | Open Subtitles | إنها حقاً جميلة و بيعت أثناء التخفيض |
- Bu Gerçekten çok güzel bir makarna. - İşte sen de söyledin... | Open Subtitles | ـ إنها حقاً معكرونة رائعة ـكماقلت.. |
(Kahkahalar) Bununla yapabilecekleriniz Gerçekten çok güçlü ve çok dayanıklı, ayrıca bu heykelsi kaliteyi elde ediyorsunuz. | TED | (ضحك) لكن ما تفعله بها - إنها حقاً قوية جداً، وهي دائمة التحمل، ويمكنك الحصول على جودة النحت الرائعة هذه. |
Çok iyiydi. Gerçekten çok iyiydi. Bunu unutmayayım. | Open Subtitles | جيدة، إنها حقاً جيدة، يا سيد (مكايب) سأحاول أن أتذكرها |
Gerçekten çok güzel | Open Subtitles | إنها حقاً جميلة |
- O Gerçekten çok iyi... - Üst katta, bayım. | Open Subtitles | ... إنها حقاً جيدة - . إلى الأعلى يا سيد - |
Mike, O gerçekten Güzel görünümlü bir kız. | Open Subtitles | مايك، إنها حقاً فتاة فاتنة |
O Gerçekten çok iyi biri. | Open Subtitles | إنها ، إنها حقاً لطيفة |
Adamım, Bu gerçekten dökülüyor. | Open Subtitles | يا رجل, إنها حقاً ستمطر بغزارة |
Bu gerçekten de evrensel bir problem. Ama sadece ABD'ye bakacak olursak geçen yıl sadece ABD'de çocuk cinsel istismarına dayalı 45 milyondan fazla fotoğraf ve video Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Ulusal Merkezi'ne ihbar edildi. Bu, önceki yıldakinin neredeyse iki katı. | TED | إنها حقاً مشكلة عالمية، لكن إذا نظرنا للولايات المتحدة: في الولايات المتحدة فقط العام السابق، أكثر من 45 مليون صورة وفيلم لمواد الاستغلال الجنسي للأطفال تم الإبلاغ عنهم للمركز القومي للأطفال المفقودين والمستغليين، وهو تقريباً ضعف كمية العام الذي يسبقه. |
- Gerçekten kızgın. | Open Subtitles | إنها حقاً متساءة |
Bu iki cennete ait varlığın gerçek olduğunu birinin hissedebilmesi Gerçekten de bir mucizeydi. | Open Subtitles | إنها حقاً مُعجزة يجب الشعور بها بأن إثنتان مثل هاتان المخلوقتان ! السماويّتان ، حقيقة |