Bakımlı bir ormandan farklı değil ve açıkçası biraz da korkutucu. | Open Subtitles | إنها لا تختلف عن غابة مهندمة و بصراحة ،مرعبة قليلاً |
Uçsuz bucaksız galaksideki Dünya'da, Paskalya Adası'ndan pek farklı değil. | Open Subtitles | إنها لا تختلف كثيراً عن الأرض بهذا الصغر في المجرة الواسعة |
Daha önce bünyesinde bulunduğunuz Özel Kuvvetler'den çok da farklı değil. | Open Subtitles | إنها لا تختلف عن القوات الخاصة التي كنتم جزء منها |
Benim bahsettiğim şey de senin adaletinden çok farklı değil. | Open Subtitles | إنها لا تختلف كثيراً عن العدالة التي تتحدثي عنها |
Göğüslerimi görmemelisin. Senin göğüslerin, diğer kadınların göğüslerinden farklı değil. | Open Subtitles | إنها لا تختلف عن صدور النساء في القرية |