"إنها محظوظة" - Translation from Arabic to Turkish

• çok şanslı
• O şanslı
• şanslı bir kız

Biliyorum, televizyonda! Her yerde. Hayatta olduğu için çok şanslı.
أعرف لقد رأيت الخبر على التلفاز إنها محظوظة لأنها بخير

Bir babası olduğu için çok şanslı. Ben babamı hiç tanımadım.
إنها محظوظة لإمتلاكها أب , لم أعرف أبي ابداً

Onun bakış açısından görebildiğim için çok şanslı aslında.
إنها محظوظة كوني أبقي الأشياء على طبيعتها لأجلها

O şanslı.. Köyünüzde öğretmene ihtiyaçları varmış.
إنها محظوظة انهم في حاجة الى المعلمين في قريتك

çok şanslı bir kız. Bunu alamayacak...
إنها محظوظة جداً

Ürününü piyasaya sürdüğümüz için çok ama çok şanslı.
أخبركم، إنها محظوظة لأننا نطلق منتجها أصلًا.

Bakın, kendisine göz kulak olacak kimsesi olduğu için çok şanslı.
كما تعلمين، إنها محظوظة للغاية كونها تحظى بكلاكما، كي تسهرا على راحتها.

Kız, senin gibi bir rol modeli olduğu için çok şanslı.
ياعيني، إنها محظوظة لأن لديها قدوة مثلكِ.

Bütün kanadı götürmediği için çok şanslı.
إنها محظوظة أنها لم تفقد جناحها بالكامل

Yanında sen olduğun için çok şanslı.
إنها محظوظة للغاية بوجودك إلى جوارها

Burnu sana çekmediği için çok şanslı.
إنها محظوظة لأن أنفها لا يشبه أنفك

Ne kadar özverili bir arkadaşsın. Sana sahip olduğu için çok şanslı.
أنت فعلا لست أنانية إنها محظوظة بصداقتك

Evet, çok şanslı.
نعم إنها محظوظة

Hayatında senin gibi biri olduğu için çok şanslı, Clark.
إنها محظوظة أن يكون لديها شخص (مثلك في حياتها يا (كلارك

Sana sahip olduğu için çok şanslı.
إنها محظوظة أن تكون بجانبها

Senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı, Eileen.
إنها محظوظة لإمتلاكها صديقة (مثلك يا (إيلين

- O zaman sana sahip olduğu için çok şanslı.
-حسناً , إنها محظوظة لأنك معها

O şanslı.
إنها محظوظة

Ne şanslı bir kız.
تعلم، إنها محظوظة للغاية.

çok şanslı bir kız.
إنها محظوظة جدّا