"إنها مسألة وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • an meselesi
        
    • zaman meselesi
        
    • Zamanı geldi
        
    • an meselesiydi
        
    • an meselesidir
        
    • Zamanı gelmişti
        
    Bunun benim bakmam gereken bir olay olduğunu biliyor. Bu sadece an meselesi. Open Subtitles يعرف أنه عليّ تولي هذا النوع من القضايا,إنها مسألة وقت
    Bir adamın en büyük hayalinin en büyük mutluluk hayalinin yıkılması bir an meselesi midir? Open Subtitles .. إنها مسألة وقت .. قبل أن يفتح الرجل عينيه .. و يتخلى عن
    Uğraşacağız merak etme. Zafere ulaşmamız an meselesi Open Subtitles إنها مسألة وقت ليس إلا حتى أحصل على نصر كلي
    "Seks yapabiliriz" demeleri an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت حتى يدركان أنهما يستطيعان ممارسة الجنس.
    Bruiser aleyhinde ötmesi an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت قبل أن يقول كل شيء عن بروزر
    Sizin hırsızlığınız yüzünden teker teker ölmeye başlamamız an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن نهلك بسبب سرقتك
    Henüz yok ama olacaktır. Sadece an meselesi. Open Subtitles حسنا, ليس بعد, لكنهم سيفعلون إنها مسألة وقت لا أكثر
    Kurbanın, içi yağmur suyu ile dolu hazneye düşmesi sadece bir an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن تنزلق الضحية.. في وعاء مياه الأمطار..
    Sizi tekrar yakalamaları an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت قبل أن يقبضوا عليكِ مجدداً
    Goa'uld'un yerimizi belirleyebilmesi artık an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت قبل أن يتمكن الجواؤلد من تحديد مكاننا
    Hayır, yakalanması an meselesi. Open Subtitles . لا ، إنها مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض عليها
    Güvenlik kapılarını aşmaları sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط حتى يتغلبوا على الأبواب الأمنية
    Birisinin daha boğulması an meselesi, eğer daha iyi bir bağlantı varsa, lütfen. Open Subtitles إنها مسألة وقت قبل أن يغرق شخص آخر إذا حصلت على دليل أفضل , رجاء
    Dinle, bu ikisinin geri dönmediğini farketmeleri an meselesi. Open Subtitles أصغي إلي إنها مسألة وقت فقط قبل أن يدركوا أن هذين الاثنين لن يعودوا
    Başkan'ın isteklerimizden haberdar olması sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن يتم إبلاغ الرئيس بمطالبنا..
    Noktaları birleştirmesi an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن تربط بين النقاط
    Polisler er geç Brandon'un giysilerine ulaşacak. Bu an meselesi. Open Subtitles الشرطة ستطابق ملابس براندون إنها مسألة وقت فقط
    Bombaların yerini öğrenmesi an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط حتى يحصل على مكان القنبلتين
    Sabırlı olmanı istiyorum. Sadece bir zaman meselesi. Open Subtitles إننى أطلب منك أن تكون صبوراً إنها مسألة وقت فقط
    Zamanı geldi galiba. Open Subtitles إنها مسألة وقت ليس إلا على ما أظن
    Buraya gelmeniz an meselesiydi. Bir çocuğu aradığınızı duydum. - Onu bulmuş olabilirim Open Subtitles إنها مسألة وقت حتى تأتي إلى هنا أعتقد بأنك كنت تحبث عن طفلة ؟
    Bütün kapılar ve camlar açık olduğuna göre gitmeleri an meselesidir. Open Subtitles ويكون كل شباك وباب مفتوحاً على مصراعيه في المنزل إنها مسألة وقت فقط
    Kadın problemi yaşamanın Zamanı gelmişti artık. Open Subtitles حسناً. إنها مسألة وقت حتى تقع فى مشاكل مع إمرأة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more