Bunun benim bakmam gereken bir olay olduğunu biliyor. Bu sadece an meselesi. | Open Subtitles | يعرف أنه عليّ تولي هذا النوع من القضايا,إنها مسألة وقت |
Bir adamın en büyük hayalinin en büyük mutluluk hayalinin yıkılması bir an meselesi midir? | Open Subtitles | .. إنها مسألة وقت .. قبل أن يفتح الرجل عينيه .. و يتخلى عن |
Uğraşacağız merak etme. Zafere ulaşmamız an meselesi | Open Subtitles | إنها مسألة وقت ليس إلا حتى أحصل على نصر كلي |
"Seks yapabiliriz" demeleri an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت حتى يدركان أنهما يستطيعان ممارسة الجنس. |
Bruiser aleyhinde ötmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يقول كل شيء عن بروزر |
Sizin hırsızlığınız yüzünden teker teker ölmeye başlamamız an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن نهلك بسبب سرقتك |
Henüz yok ama olacaktır. Sadece an meselesi. | Open Subtitles | حسنا, ليس بعد, لكنهم سيفعلون إنها مسألة وقت لا أكثر |
Kurbanın, içi yağmur suyu ile dolu hazneye düşmesi sadece bir an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن تنزلق الضحية.. في وعاء مياه الأمطار.. |
Sizi tekrar yakalamaları an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يقبضوا عليكِ مجدداً |
Goa'uld'un yerimizi belirleyebilmesi artık an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يتمكن الجواؤلد من تحديد مكاننا |
Hayır, yakalanması an meselesi. | Open Subtitles | . لا ، إنها مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض عليها |
Güvenlik kapılarını aşmaları sadece an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط حتى يتغلبوا على الأبواب الأمنية |
Birisinin daha boğulması an meselesi, eğer daha iyi bir bağlantı varsa, lütfen. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يغرق شخص آخر إذا حصلت على دليل أفضل , رجاء |
Dinle, bu ikisinin geri dönmediğini farketmeleri an meselesi. | Open Subtitles | أصغي إلي إنها مسألة وقت فقط قبل أن يدركوا أن هذين الاثنين لن يعودوا |
Başkan'ın isteklerimizden haberdar olması sadece an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن يتم إبلاغ الرئيس بمطالبنا.. |
Noktaları birleştirmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن تربط بين النقاط |
Polisler er geç Brandon'un giysilerine ulaşacak. Bu an meselesi. | Open Subtitles | الشرطة ستطابق ملابس براندون إنها مسألة وقت فقط |
Bombaların yerini öğrenmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط حتى يحصل على مكان القنبلتين |
Sabırlı olmanı istiyorum. Sadece bir zaman meselesi. | Open Subtitles | إننى أطلب منك أن تكون صبوراً إنها مسألة وقت فقط |
Zamanı geldi galiba. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت ليس إلا على ما أظن |
Buraya gelmeniz an meselesiydi. Bir çocuğu aradığınızı duydum. - Onu bulmuş olabilirim | Open Subtitles | إنها مسألة وقت حتى تأتي إلى هنا أعتقد بأنك كنت تحبث عن طفلة ؟ |
Bütün kapılar ve camlar açık olduğuna göre gitmeleri an meselesidir. | Open Subtitles | ويكون كل شباك وباب مفتوحاً على مصراعيه في المنزل إنها مسألة وقت فقط |
Kadın problemi yaşamanın Zamanı gelmişti artık. | Open Subtitles | حسناً. إنها مسألة وقت حتى تقع فى مشاكل مع إمرأة |