"إنهم مثل" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibiler
        
    • gibidirler
        
    Kelebekler veya etrafta uçuşan küçük hediye kâğıdı parçaları gibiler. Open Subtitles إنهم مثل الفراشات أو قطع من الورق تطير من حولنا
    elbette onlarda herkes gibiler yapmaları gereken bir iş varsa yaparlar sadece işte en iyi adamlar olurlar Open Subtitles بالتأكيد ، إنهم مثل أي شخص آخر لقد تم تكليفهم بعمل ، وقد أدوه لقد أدوه مثل أداء أفضل الرجال فى العمل
    Kasabaya gelip kendilerini... sadece öldürerek durdurabileceğimizi söyleyen haydutlar gibiler. Open Subtitles إنهم مثل الخارجين عن القانون الذين يقتحمون بلدة ولا يتركون لك سبيلاً لإيقافهم إلا بالقضاء عليهم
    Onlar, ne kadar acı olursa olsun eşsiz yaşayamayan Siyam İkizleri gibiler. Open Subtitles إنهم مثل التوأم السيامي الذي لا يمكن أن يعيش بدون بعضهم البعض مهما كان الأمر مؤلم.
    Papazlar bir günde 24 saat çağırı alırlar. Doktorlar gibidirler. TED القسيسون يعملون على مدار ال 24 ساعة. إنهم مثل الأطباء.
    Hayvanlara yardım aleminin meme kanseri gibiler. Open Subtitles إنهم مثل سرطان الثدي للجمعيات الخيرية الحيوانية
    Alıştırma yapana Taliban gibiler, ve onları durdurmak için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Open Subtitles إنهم مثل منظمة "طالبان" فى تدريب وعلينا إيقافهم سنوحِّد كل مصادرنا
    Kutsal üçlü gibiler. İlk biberonlarını ben vereceğim. Open Subtitles إنهم مثل الثالوث المقدس سأحضر لهم زجاجة لبن
    Nuhtan kalma tutucu din fanatikleri gibiler. Elektrik istemezler. Zira elektrik olmadan nasıl idare edileceğini biliyorlar. Open Subtitles إنهم مثل الآمشيين،لا يريدون الكهرباء يعرفون كيفية فعلها بدون الكهرباء
    "Afiyet Olsun Kahvaltı Kulübü"nün kral ve kraliçesi gibiler bizse benzin istasyonundan aldığımız karpuzla içeri girdik. Open Subtitles إنهم مثل ملك وملكة نادي إفطار الشهيه الطيبه ونحن نأتي ببطيخ من محطة وقود
    Köpek gibiler. Onlar için her şey kolay geliyor. Open Subtitles إنهم مثل ذلك الكلب كل شيء يأتي من السهل جدا
    Hamamböcekleri gibiler. Ama birileri ışık tuttuğu zaman kaçışmazlar. Open Subtitles إنهم مثل الصراصير لكنهم لا يتشتتون حين تُضاء الأنوار
    Hücreler gibiler -- bir araya geliyorlar, bölünüyorlar. TED إنهم مثل الخلايا -- يأتون معا و ينقسمون
    Aile gibiler. Lanet olası bir aile. Open Subtitles إنهم مثل عائلة إنها عائلة لعينة
    Dawn Denbo'yle Cindi bir şeydi. Rezil parti kızları gibiler. Open Subtitles " داون ديمبو " و " ساندي " شيء ما أو أخر إنهم مثل فتيات الحفلات المشينات
    Ama beraberken burbon ve votka gibiler. Open Subtitles ولكنهما معاً... إنهم مثل البوربون والفودكا
    Tıpkı minik İsviçre ordu bıçakları gibiler. Open Subtitles إنهم مثل سكاكين جيش سويسرية محبوبة
    Bizden farkları yok gibiler. Open Subtitles إنهم مثل متقمصين الناس او شئ مثل ذلك
    Orada burada zina yapmayan ve evlat edinmeyen Amerikalı ünlü çiftler gibiler. Open Subtitles إنهم مثل زوجين من المشاهير الامريكين
    - Onlar koyun gibidirler. İmparator ne ederse, onlar da onu yaparlar. Open Subtitles إنهم مثل الخراف , أينما تذهب الأوبرا يذهبون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more