Dinle, beni bekliyorlar, tamam mı. Bir dakika içinde dışarıda olacaklar | Open Subtitles | إنهم يتوقعون حضوري، حسناً سوف يخرجون خلال دقيقة |
-Hafta sonu eve gelmemi bekliyorlar. -Seni eve götüreceğiz. Tamam mı. | Open Subtitles | ، إنهم يتوقعون رجوعي على عطلة نهاية الأسبوع إنظر ، سوف نعيدُك لمنزلك ، حسنًا ؟ |
Hep fazlasını bekliyorlar. | Open Subtitles | كلما أعطيتهم أكثر، كلما أرادوا أكثر، إنهم يتوقعون المزيد |
Sert rüzgarlar ve 50 cm.lik kar bekleniyor. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون رياح عاصفة و 20 بوصة من الثلوج |
Bizim onları takip edeceğimizi, filoyu iki cephede savaşa sürükleyebileceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون أن نتبعهم حتى يستطيعوا مواجهة الجيش من جهتين |
Orası kale gibi, geri dönemeyiz. Bizi bekliyorlardır. | Open Subtitles | الشركة الآن مثل الحصن ، لايمكننا العودة هناك إنهم يتوقعون ذهابنا إلى هناك |
Daha evvel karşılaşmadıkları insanları bekliyorlar, yani, evet. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون أشخاص لم يلتقوا من قبل، لذلك نعم. |
Bazı kısımları temizlememi bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون أن أتولى أمر التنظيف لحفلة ما, بعد الحفلة الموسيقية |
Fazla vaktim yok. Dönmemi bekliyorlar. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الوقت إنهم يتوقعون ان أرجع سريعاً |
Hafta sonu gitmemizi bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون أن نرحل خلال عطلة نهاية الإسبوع |
Geri dönmemi bekliyorlar. Kalamam. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون مني العودة، لا يُمكنني البقاء |
Reklamlar hazırlandı. Büyük bir yaz kampı hikâyesi bekliyorlar. | Open Subtitles | لقد جهَّزت الإعلانات مسبقاً, إنهم يتوقعون قصة كبيرة عن مخيم صيفي. |
Tüm replikleri ezberlememi bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون منى أن أتذكر كل هذه السطور |
Seni vazgeçirmemi bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون مني إقناعك بالعدول عن ذلك |
Bu çocukları da işe kattım, ve onlar da ödeme bekliyorlar ! | Open Subtitles | إنه الجحيم! لقد أدخلت أولئك الأولاد في ذلك. إنهم يتوقعون بأني سأدفع لهم |
Bir telefon bekliyorlar, değil mi? | Open Subtitles | إنهم يتوقعون مكالمة هاتفية، أليس كذلك؟ |
Yakında Genel Vali Rom olması bekleniyor. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون أنه سيُلقب بالحاكم العام قريباً |
Bir parti bekleniyor. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون حفلة. |
Toksit kimyasalların, tanımlanamayan dayanıklı melez bir virüsün ölümcül özelliklerde olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتوقعون بأن يكون خليط متجانس شديد التحمل كيماويات مسمومة مع سلالة فيروسية لايسهل التعرف عليها مع خصائص قاتلة |