"إنهم يريدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyorlar
        
    • Onlar
        
    • isterler
        
    • istediler
        
    • çalışıyorlar
        
    • peşindeler
        
    • isteyecekler
        
    • tek istedikleri
        
    Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için testleri yeniden gözden geçirmek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون التدقيق من جديد في الاختبار. تفاديا لأي سوء فهم
    5 milyon dolar istiyorlar Yoksa kızı öldürecekler değil mi? Open Subtitles إنهم يريدون 5 ملايين دولار أو إنهم يقتلون داون، أصحيح؟
    Onları aramak istiyorum. Onlarla konuşmak istiyorum. Beni burada bırakmak istiyorlar. Open Subtitles أريد الإتصال بهم ، أريدُ التحدث إليهم إنهم يريدون ان يتركوني
    Onlar, ne pahasına olursa olsun, bizi parçalara ayırmak istiyorlar. Open Subtitles ، إنهم يريدون تقطيعنا إلى أشلاء لا يهم كم سيكلفهم ذلك
    Yalnızca ellerinden geldiğince deneyimlemek isterler ve yaptıklarının diğerlerine nazaran uygun olmasına bakmazlar. Uğur böceğine dokunmakla süneye dokunmak gibi. TED إنهم يريدون فقط أن يقوموا بالتجربة قدر المستطاع وليست لديهم أدنى فكرة عن التقارب النسبي ما بين لمس خنفساء وحشرة.
    Şehri uyuşturucu satıcılarından temizlemiş bu hükümetin cesaretini kırmak istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون قتال الإدارة الأفضل لتنظيف المدينة من الإتجار بالمخدرات
    Üzerimde çalışmak, beni klonlamak ve bunun tekrar olmasını engellemek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون دراستي، وإستنساخي، أم منع ظهور شبيهة لي مرة أخرى.
    Philly Sokakları hakkında bir şeyler duymak istemiyorlar, Color Me Badd'i istiyorlar. Open Subtitles إنهم لايريدون سماع أي شيء عن شوارع فلادلفيا إنهم يريدون مظهري الرائع
    Tepki vermek istiyorlar .Aynı şeyleri söylemek istiyorlar. TED إنهم يريدون ان يتجاوبوا. يريدون ان يقولوا نفس الشيء.
    Kira ödüyorlar, sorumlulukları var, toplumun bir parçasılar, dünyada bir fark yaratmak istiyorlar. TED لديهم مدفوعات الإيجار، ولديهم التزامات، إنهم أعضاء في المجتمع، إنهم يريدون صنع فرق في العالم.
    Ve bu da trend belirleyicileri için iyi haber. Trendlerin belirlenmesini istiyorlar ki üretime başlayabilsinler. TED وهذه، في الواقع، أخبار جيدة لواضعي التوجه. إنهم يريدون تعيين التوجهات بحيث يمكنهم تحريك المنتج
    Beşikten mezara kadar korunmak ve üzerlerine düşülsün istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون الحماية و التدليل من المهد إلى اللحد
    Evet. Bir olay daha olması hoşlarına gider. Savaş istiyorlar. 200 dolar teklif et. Open Subtitles نعم.إنهم يريدون حادثاً آخر إنهم يريدون حرباً.قل لهم مائتين
    Bu basit gerçeklere dayanarak bariz politik sonuçlara varmamızı engellemek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون منعنا من الوصول إلى الإستنتاج السياسى الواضح الذى يرتكز على قواعد بسيطه من الحقائق
    Üstümüzdeki su tanklarını patlatmak istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون إخماد النيران بتفجير خزانات المياه فوقنا
    Aynı öz annemle öz babamın yaptığı gibi... beni çok kötü bir yere göndermek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون إرسالي بعيداً إلى أحد الأماكن السيئة فقط مثلما فعل والدي ووالدتي الحقيقيون.
    Hem Onlar da önemsemiyor. Sadece bir şeyler görmek istiyorlar. Open Subtitles معك مؤهلك الدراسي إنهم يريدون رؤية شيئاً ما
    Büyük kurabiye. Küçük kurabiyenin içinde Godiva çikolata parçaları var diyebilirsiniz, ama işe yaramaz. Büyük kurabiyeyi isterler. TED يمكنك أخبارهم أن الحلوى الصغيرة تحتوي على قطع شيكولاتة شهية في داخلها، لن يجدي ذلك نفعا. إنهم يريدون الكبيرة.
    Sanıyorum ki iyi hissetiren birşeydir... Ama sonrasında benden video kaseti istediler Open Subtitles ظننته حدثاً لرفع المعنويات في باديء الأمر ولكنهم قالوا إنهم يريدون التصوير
    Merdivende bir basamak daha yukarı çıkalım diye bizi geliştirmeye mi çalışıyorlar? Open Subtitles إنهم يريدون تحسيننا ليجعلونا نستطيع أن ننتقل إلى الدرجة التالية من السلم
    Bu işin arkasında her kim varsa, benim değil eşinizin peşindeler. Open Subtitles من وضعها في طريقه لم يرد النيل مني، إنهم يريدون النيل من زوجك.
    Bu çocukları aşağıda görmek isteyecekler. Open Subtitles إنهم يريدون رؤية هؤلاء الفتيان يعودون الى المركز
    tek istedikleri her şeyin nasıl işlediğini anlamak ve yaşamı ellerinden geldiğince deneyimlemektir. TED إنهم يريدون فقط أن يعلموا كيف تعمل تلك الأشياء ويجربوا أكبر قدر ممكن من الأشياء في الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more