Bir mako köpekbalığına kişisel olarak yaklaşmak ve üzerine bir etiket koymayı denemek Gerçekten çok zor. | TED | إنه حقاً صعب الاقتراب وشخصياُ من سمك قرش الماكو ومحاولة وضع بطاقة عليه |
Lütfen çek. Kendi yaşını bilmediğini söyleme bana. Gerçekten çok basit bir soru. | Open Subtitles | لا تخبرينى أنك لا تعرفين عمرك إنه حقاً سؤال بسيط |
O gerçekten iyi bir adam olmak istiyor ve bunu bana gün geçtikçe kanıtlıyor, ama şunu diyebilirim ki bu onu gerçekten sarsıyor. | Open Subtitles | إنه حقاً يريد أن يصبح شخصاً أفضل وهو يثبت لي كل يوم أنه تغير ولكن يمكنني القول بأن ذلك له تأثير سئ عليه |
O gerçekten iyidir. Kaybettiğini hiç görmedim. | Open Subtitles | إنه حقاً جيد لم أره مطلقاً يُهزم من قبل أي شخص |
Depresyonla başa çıkmak cidden çok zor. | Open Subtitles | إنه حقاً من الصعب جداً شرح الكأبة |
- Bu gerçekten de çok tatlı... bunu şimdi açabilir miyim? | Open Subtitles | إنه حقاً تصرف لطيف منك هل أستطيع فتحه الآن؟ |
Söyleyeceğin şey Gerçekten benim karşıIığında vereceğim cevaba layık mı? | Open Subtitles | ما سوف تقولينه الآن إنه حقاً يساوي ما على وشك أرد عليه. |
- Evet. Gerçekten çok yazık. - Artık hiçbir yer güvenli değil. | Open Subtitles | ـ أجل، إنه حقاً مكاناً سيء ـ إنه ليس بالمكان الآمن |
- Gerçekten çok etkileyici. Beni şaşırtıyorsun. - Amacım o değildi. | Open Subtitles | إنه حقاً مدهش، أنا مندهش - لم أعن فعل ذلك - |
Yaptığınız yardımlar için Gerçekten çok minnettar. | Open Subtitles | إنه حقاً يقدر جميع ما قد أسديته له من المساعدة |
Evet. Sonunda bunları anlayan biriyle tanışmam Gerçekten çok ama çok iyi oldu. Ve beni anlayan. | Open Subtitles | أجل. أتعلمي إنه حقاً لمن الرائع أن أقابل أحداً يفهم ذلك. شخص يفهمني. |
İnsan olmak Gerçekten çok özel, çok eşsiz bir şey. | Open Subtitles | أتعلمون، إنه حقاً لشيء مميز وفريد جداً لتكون أنساناً، |
O gerçekten iyi bir çocuk. | Open Subtitles | إنه حقاً فتى جيد |
Hayır, hayır, O gerçekten harika. | Open Subtitles | لا إنه حقاً رائع |
O, gerçekten Oska! | Open Subtitles | إنه حقاً أوسكار |
cidden ahım şahım bir şey değil. cidden. | Open Subtitles | إنه حقاً ليس أمراً مهماً ، فعلاً |
Bir şeyleri koyvermeyi öğrendi cidden. | Open Subtitles | إنه حقاً قد تعلم بترك الأمور تذهب |
- Bu gerçekten hârika Red. | Open Subtitles | إنه حقاً رائع يا "ريد" |
Gerçekten benim için bir Seyler yapacak. | Open Subtitles | إنه حقاً سيفعل أشياء لي |
Gerçekten benim, Chigusa. | Open Subtitles | إنه حقاً أنا تشيغوسا |
Şu anda Gerçekten iyi durumda değil. | Open Subtitles | إنه حقاً ليس في حال جيد في الوقت الحاظر. |