Bu yeni bir silah efendim. | Open Subtitles | إنه سلاح جديد سيدي الرئيس، استثنائي فهو يكون نقط شمسية التي تلقي اشعاعات كهرومغناكيسية |
Ortaçağ'a ait bir silah, topuz şeklinde ama daha büyüğü. | Open Subtitles | إنه سلاح من القرون الوسطى مثل الصولجان لكنه أكبر |
Yapabildiğin şey, sahip olduğun bu şey dolu bir silah gibi. | Open Subtitles | ما تستطيع فعله، وما عليك فعله إنه سلاح جاهز وهناك أناس يريدون |
Penis sadece iğrenç bir çıkıntı değil aynı zamanda ölümcül bir silahtır. | Open Subtitles | القضيب ليس مجرد نتوء قبيح في جسم الرجل إنه سلاح فتاك أيضاً |
Koruyucunun içgüdüleri vardır; heyulanın ne zaman saldıracağını hisseder. Koruyucu, ona karşı kullanacak büyük bir silahtır. | Open Subtitles | الحارس لديه حاسة خاصة يعرف متى يهاجم السكرانت , إنه سلاح مهم ضده |
Belden destekli bir silah yani, büyük ve saklaması zor, ama gene de uzun bir menzili var. | Open Subtitles | إنه سلاح الفدراليين، لذا فهو كبير وصعب إخفاؤه، مع ذلك فإن لديه مدى تصويب رائع |
Tamamen saplantı hâline getirdiği bir silah. | Open Subtitles | إنه سلاح ذو قيمة عاطفية كبيرة بالنسبة له. |
Bazıları bunun kadim bir savaşta kırılan meşhur bir silah olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقول إنه سلاح عظيم كُسر في معركة القديمة |
It çok güçlü bir silah. It yanlış ellere kadar bitemez. | Open Subtitles | إنه سلاح قوي لا يمكننا تركه يقع في الأيدي الخطأ |
Sudaki her şeyi öldürecek bir silah sadece. | Open Subtitles | إنه سلاح سيقتل كل شيء في الماء حوله |
Bu güzel bir silah Rick. Sana tek parça halinde getireceğim. | Open Subtitles | إنه سلاح جيد يا (ريك)، سوف أعيده لك في حالة جيدة |
Su altında kullanılmak üzere tasarlanmış özel bir silah. | Open Subtitles | إنه سلاح متخصص يمكن إستعماله تحت الماء |
Dünya'nın şimdiye kadar görmediği bir silah... | Open Subtitles | إنه سلاح ليس له في العالم مثيلاً |
Daha önce onaylanmamış deneysel bir silah. | Open Subtitles | إنه سلاح تجريبي لم يُصادق عليه سابقاً. |
bir silah. Harika değil mi? | Open Subtitles | إنه سلاح يدوي أليس كبير ؟ |
Enerji tabanlı bir silah, efendim. | Open Subtitles | إنه سلاح طاقة سيدي .. |
Bu bir cırcır böceği pinyatası. Şaka yaptım, çok güçlü bir silahtır. | Open Subtitles | هذا من أجل الكريكت، أنا أمزح إنه سلاح قوي للغاية. |
Elektronik düzenekleri tahrip etmek için yapılmış bir silahtır. | Open Subtitles | إنه سلاح نبضي مصمم لتعطيل الالكترونيات |
O silahla ateş ettim. Ciddi bir silahtır. | Open Subtitles | لقد صنعت هذا السلاح, إنه سلاح خطير |
Ajan bir insan değildir. O bir silahtır, başka bir şey değil. | Open Subtitles | العميل ليس إنسان إنه سلاح. |