"إنه شاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir adam
        
    • bir çocuk
        
    • O genç
        
    • bir delikanlı
        
    • biridir
        
    Orada tanıştığım bir adam. Ama onun için deliriyorum. Open Subtitles إنه شاب قابلته هناك لكنني مفتونة به الآن
    Evet, o iyi bir adam. Eğer elinde Skramisor olan biri varsa odur. Open Subtitles أجل إنه شاب جيد إن ملك أحدهم سكراميسور فسيكون هو
    - Hoş bir çocuk değil mi? - Onun kiminle çıktığını biliyorum. Open Subtitles ـ إنه شاب لطيف للغاية ـ إنني أعرف مع مَن سوف يذهب
    Çok mutsuz bir çocuk. Onunla... Open Subtitles إنه شاب غير سعيد إطلاقًا من السيئ أنك لا تستطيع
    O genç biri, uzun saçları ve sakalı var. Open Subtitles إنه شاب, وشعره طويل ولدية لحية وكيس كبير
    Şimdi odama akşam yemeğimi getiren çok nazik bir delikanlı. Open Subtitles إنه شاب لطيف جداً جلب لي العشاء
    Kendisi çok değer verdiğim utangaç, genç biridir. Open Subtitles ،أمي، إنه شاب صغير وخجول للغاية وأكن له الكثير من التقدير
    Harika bir adam, siz de ilişkinin yürümesini çok istiyorsunuz ama bu ilişkide bir gelecek göremiyorum. Open Subtitles اسمعا، إنه شاب رائع بحق وأعلم أنكما ترغبان في أن تنجح علاقتنا لكنني لا أظن أن علاقتنا جدية
    Hayır sadece gölde yaşayan bir adam. Open Subtitles كلا، إنه شاب يسكن عند البحيرة. و هو مهندس معماري.
    Genç bir adam, şişman değil ama iri. Open Subtitles إنه شاب,ليس بدين ولكنه مفتول العضلات
    Her zaman Mark amcam var. Çok iyi bir adam. Open Subtitles العم "مارك" موجود دوماً إنه شاب لطيف جداً
    Çok yakışıklı bir adam değil mi? Open Subtitles إنه شاب جميل ووسيم، أليس كذلك؟
    Henüz ID ona mümkün olmamıştır rağmen O, şanslı bir çocuk. Open Subtitles إنه شاب محظوظ ، مع ذلك . لم نستطيع أن نتمكن من معرفته
    Elimizde çok hasta bir çocuk var ve başı dönene kadar kışkırtılmış, araştırılmış, testler yapılmış, dolaştırılmış. Open Subtitles إنه شاب مريض جداً خضع للفحوص والاختبارات وانتقل من قسم لآخر حتى سئم
    bir çocuk, baba. bir şey değil. Open Subtitles إنه شاب, يا أبي. لا شيء مهم. فهمت؟
    Son derece olağanüstü bir çocuk, sence de öyle değil mi? Open Subtitles إنه شاب إستثنائي ألا تعتقد هذا؟
    Ben-ben de onu seviyorum. Dediğim gibi, çok iyi bir çocuk. Open Subtitles إنني أحبه أيضاً كما قلت، إنه شاب رائع
    O genç biri, defalarca gördüm onu. Open Subtitles إنه شاب وقابلته عدة مرات
    O büyüleyici. O genç devrimci. Open Subtitles "إنه تعويذة سحرية" "إنه شاب ثوري"
    Hayýr. O genç. Open Subtitles كلا، إنه شاب صغير
    Yakışıklı bir delikanlı. Open Subtitles إنه شاب وسيم تهانئى لك
    Gerçekten olağanüstü bir delikanlı. Open Subtitles إنه شاب حقًا رائع
    İyi biridir. Open Subtitles إنه شاب طيّب في صميمه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more