Evet, Bence kötü bir şey. Ben tüm hayatımı onu durdurmaya çalışarak harcadım. | TED | أوه نعم ، أعتقد إنه شىء سىء... لقد كرست حياتي للعمل على وقفه. |
Evet, evet, tabii ki. Korkunç bir şey. Hemen durdurulmalı. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، بالطبع إنه شىء فظيع يجب أن نضع حداً لهذا |
Bu iyi bir şey mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة من إنه شىء جيد إنى الوحيدة هنا التى يمكنك التحدث معها |
- Çok soğuk! - Kan dolaşımı için iyi bir şey. | Open Subtitles | ـ أنا أتجمد ـ إنه شىء مُفيد للدوره الدمويه |
Bu küçük çocuğu evlat edinerek harika bir şey yapıyorsun. | Open Subtitles | إنه شىء عظيم ما تفعله بتبنى هذا الشاب الصغير |
Yani, bir şey... Ama daha bir şey haline gelmedi. | Open Subtitles | أعنى, إنه شىء ما, ولكنه لم يصبح أى شىء |
Kevin, bu o kadar temel bir şey ki. | Open Subtitles | كيفين إنه شىء طبيعي جداً |
Bu önemli bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء كبير, حسنا ؟ |
Övününülecek bir şey değildir. | Open Subtitles | إنه شىء لا يصّح التباه به |
Yapmamız gereken sadece küçücük bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء بسيط سنفعله. |
Sorun değil. Önemsiz bir şey zaten. | Open Subtitles | لا بأس إنه شىء متواضع فحسب |
Hayır, başka bir şey. | Open Subtitles | لا , إنه شىء آخر |
Başka bir şey. Sam ile ikisinin bildiği bir şey yüzünden. | Open Subtitles | إنه شىء آخر شىء هو وسام |
Alt güvertede söylediğimiz bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء نقوله بالطوابق السفلى |
Bu az görülen bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء نادر جداً |
- Duyuyorum. Büyük bir şey. | Open Subtitles | -أسمعه، إنه شىء ضخم |
Bu genetik bir şey, gerçekten. | Open Subtitles | ...إنه شىء وراثى , لكن |
Bu komik bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء مضحك |
Muhteşem bir şey. | Open Subtitles | إنه شىء رائع |
Garip bir şey aslında. | Open Subtitles | إنه شىء غريب |