"إنه شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • birşey
        
    • bir şey
        
    • bir şeydi
        
    • bir şeydir
        
    • - Bu
        
    • bir olay
        
    Bu da iyi birşey, çünkü gerçekten bir çıkış stratejim yok. Open Subtitles إنه شيء جيد أيضاً .. بسبب عدم وجود استراتيجية الخروج لدي
    Bunu yapman, gayet doğal birşey. Open Subtitles إنه شيء طبيعي تماما بالنسبة لك أن تفعلينه
    Hayatını öylece atmam bir şey ama sonra Ned'i tehlikeye atman, bu bencilce. Open Subtitles إنه شيء واحد لرمي حياتك بعيدا لكن لوضع نيد في خطر هذه أنانية
    Gizemli bir şey, belki incir çekirdeği kadar önemsiz gözükse de bu şey bilinen evrendeki en marifetli kodlama. Open Subtitles إنه شيء غامض ربما يكون شيئاً عادياً أن ننظر إليه لكن هذا الشيء هو أذكى شفرة في الكون المعلوم
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    İnternetin çeşitliliğini düşünün, internete her türlü veriyi koyabilmeniz gerçekten çok önemli bir şeydir. TED فكروا في تنوّع الشبكة، إنه شيء مهم جداً حقيقة ذلك أن الشبكة تسمح لك بوضع جميع أنواع البيانات هناك.
    Hayat gibi bir şeydir ki bir kez içeri girerseniz dışarı çıkamazsınız. TED إنه شيء أشبه بالحياة، ما إن تدخلها لا تستطيع الخروج منها.
    Öfkeli ya da gizli homoseksüel. - Bu, esprilerin arkasında gizlidir. - Onlar adına konuşamam ama... Open Subtitles إما ساخطون أو شذوذ كامن إنه شيء مخفي في النكت
    Herkesin kendini bulabildiği kişisel bir olay var. Open Subtitles إنه شيء شخصي و عن العلاقات حيث يتمكن الجميع من التعرف عليه
    Biliyor musun, işini bırakmış olman iyi birşey. Open Subtitles أتعلمين , إنه شيء جيد أن استقلتِ من عملك
    Hayır, Vahşi Bill'in bana bir gece söylediği birşey. Open Subtitles لا ، إنه شيء قاله لي بيل المتوحش فيليلةمن الليالي.
    Çok fazla içmiştim ve... kayda değer birşey bile olmadı. Open Subtitles لقد شربت قليلاً .. إنه شيء لا يتسحق الذكر
    2012'de biz insanların yaptığı bir şey buna arkadaşlık deniyor. Open Subtitles إنه شيء فعلناه نحن البشر في 2012 هذا يدعى الصداقة
    Ne zaman bir aileye başlanacağınız veya başlanmayacağını bilmek güzel bir şey. Open Subtitles إنه شيء جميل. معرفة متى يمكنك بدأ تكوين أسرتك ومتى لا يمكنك.
    Haftalardır yapmak istediğim bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء أردت فعله لأسابيع. لابد أن تعلمي هذا
    Bu daha iyi. Ofiste konuşamayacağım bir şeydi bu. Open Subtitles هذا أفضل إنه شيء لم أستطع مناقشته في المكتب
    Her kayınvalidenin gelinine yolladığı bir şeydir. Open Subtitles إنه شيء ما ترسله أم الزوج إلى زوجة أبنها
    Peki, aslında görmek için başka bir şey olduğunu biliyorum ve bir şeydir. Open Subtitles حسناً ، إنه شيء واحد المعرفة و و شيء آخر لرؤية الواقع
    - Bu istediğim bir şey değil, dostum ama yapmak zorunda olduğum bir şey. Open Subtitles ليس شيئأَ أريد فعله إنه شيء علي فعله يا صديقي
    Senin suçun değil. Ailemle ilgili bir olay. Open Subtitles هذه ليست غلطتك إنه شيء أفعلهُ مع عاَئلتيِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more