Gezegen Dokuz Çok büyük, muhtemelen neden henüz bulunmadığını merak ediyorsunuz. | TED | إنه كبير جدًا، لدرجة أنك ستُصاب بالدهشة لعدم اكتشافنا إياه حتى الآن. |
Her bölümün başkanı, yanlarında destek takımlarını getiriyor. Çok büyük bir olay. | Open Subtitles | إضطر جميع رؤساء الأقسام أن يجلبوا فرق الدعم معهم,إنه كبير |
Ama çok hoş. Ben de burnumdan nefret ederim. Çok büyük. | Open Subtitles | إنه لطيف جداً أنا أكره أنفي, إنه كبير جداً |
Bana göre de çok yaşlı. En az Henri kadar. Ama o çok daha hoş ve daha yakışıklı. | Open Subtitles | إنه كبير بالنسبة لي، مثل هنري إنما أكثر لطفاً ووسامة |
Adam yaşlı ve hasta, daha fazla çelloyla ilgilenemeyecek. | Open Subtitles | إنه كبير في السن ومريض ولا يستطيع أن يستمر في الاعتناء به. |
Çok Büyükmüş... buranın kirası yok gibi bir şey ama tadilatın tutacağı meblağı aklım kesmiyor. | Open Subtitles | إنه كبير. الآجار هنا تقريباً قريب من العدم و الكمية التي ستكلف لتصليح هذا لاشيء. |
Tüm bölüm şefleri yedek güçlerini getiriyor. büyük bir iş. | Open Subtitles | إضطر جميع رؤساء الأقسام أن يجلبوا فرق الدعم معهم,إنه كبير |
Bu Çok büyük. Tek elimle tutamıyorum bile. | Open Subtitles | إنه كبير جداً، يمكنني بالكاد أن أضع يدي حوله |
O bizim için Çok büyük ve hergün işe gidip gelmek berbat olur. | Open Subtitles | إنه كبير جداً علينا والحي سيكون كالجحيم غالباً |
Çok büyük, güçlü, pahalı ama bir kahve bile yapamıyor. | Open Subtitles | إنه كبير وقوي ويكلف الكثير، لكنه لا يصنع القهوة. |
Ama o hazine sandığı için Çok büyük. | Open Subtitles | إنه كبير جدا لدخول صندوق الكنز |
Çok büyük bir olay! Ama bana söz ver. Kimseye anlatamazsın. | Open Subtitles | إنه كبير لكن عدني الا تخبر احدا |
O ev Çok büyük ve ayakta tutmak çok pahalıya mal oluyor. | Open Subtitles | إنه كبير ويتطلب مني الكثير من النفقات |
1 yıl önce aldım. Ev Çok büyük. | Open Subtitles | لقد إشتريته قبل حوالي سنة إنه كبير جدا |
Burada yaşamak için çok yaşlı. | Open Subtitles | إنه كبير جداً للبقاء على قيد الحياة هناك |
Şüphesiz büyük, yaşlı, akıllı bir tip ve eğer bu büyüklükte bir yetişkinse şüphesiz akıllı olmalı ve beni atlattı. | Open Subtitles | إنه كبير, ذكي لعين بلا شك و إذا كان بهذه الضخامة فلابد أنه نتيجةً لذكائه |
Buradan ayrılamaz. Zaten hasta. yaşlı ve astımı var. | Open Subtitles | لا يستطيع الذهاب ، إنه مريض إنه كبير ويعاني من الربو |
Vay, Büyükmüş. | Open Subtitles | يا للروعة إنه كبير |
Baya Büyükmüş. | Open Subtitles | حسنا ، إنه كبير |
Evet, Büyükmüş. | Open Subtitles | حسناً , إنه كبير |