Yani, kuantum fizikçisi olmak benim için çok eğlenceli bir şey. | TED | لذلك، إنه ممتع جدًا بالنسبة لي كوني عالمة فيزياء الكم. |
Çok eğlenceli! Sağlıklı yemek ziyafetimize siz de katılın. | Open Subtitles | إنه ممتع انضموا إلينا لتناول الطعام الصحي |
Anne, bu önemli bir mesele değil. Oldukça eğlenceli. | Open Subtitles | أمي ، ليس بالأمر الهام ، أعني ، إنه ممتع |
Bilirsin, başkalarının parasıyla oynamak zevklidir. | Open Subtitles | إنه ممتع اللعب بمالِ الناسِ الآخرينِ، تَعْرف. |
Ivır zıvır almak zevklidir. | Open Subtitles | إنه ممتع فقط لشراء أى شىء |
Şimdi Kazakistan'da neler olacağını düşünmek bile çok eğlenceli. | Open Subtitles | إنه ممتع التفكير في ماذا يحدث في كازاخستان الآن |
Çok eğlenceli ama en yakın arkadaşımı özlüyorum. | Open Subtitles | نقابل أرتي بريتني سانتانا إنه ممتع جداً لكنني أشتقت لصديقي المقرب |
Evrak işlerini yapmak, çiçek aranjmanları kıyafet denemek eğlenceli şeyler. | Open Subtitles | إن أردتي بالطبع, إنه ممتع أن تصبحي مرتبطة استعدادات الزهور, وقياس الفساتين |
Yves Rossy: eğlenceli, eğlenceli. | TED | إيف روسي: إنه ممتع. إنه ممتع. |
Benim ortalama günümden daha eğlenceli olduğu kesin. | Open Subtitles | حتماً, إنه ممتع أكثر من يومي العادي |
- Bilmiyorum. eğlenceli oluyor. | Open Subtitles | لا أدرى ، إنه ممتع ، و أنا أشعر بالملل |
eğlenceli ve kesinlikle sağlıklı. | Open Subtitles | إنه تخيل إنه ممتع و صحي تماماً |
Fransız yakasına gelin. Orası daha eğlenceli. | Open Subtitles | تعالي إلى الحي الفرنسي إنه ممتع جداً |
Hayır! Hiç de kötü değil. eğlenceli. | Open Subtitles | -لا, ليس سيئاً بالمرة, إنه ممتع في الحقيقة |
Büyük bir parti. Aman Tanrım, çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | أحتفال ضخم , ياإلهي إنه ممتع جداً |
Hadi. Bayağı eğlenceli aslında. | Open Subtitles | هياً,إنه ممتع للغاية في الحقيقة |
Gerçekten çok eğlenceli. Çok hoş ve havalı. | Open Subtitles | إنه ممتع حقاً، إنه لطيف و رائع للغاية |
Baba, ellerini kaldır! Çok eğlenceli! | Open Subtitles | أبي إرفع يداك للأعلى , إنه ممتع |
Çok zevklidir. | Open Subtitles | إنه ممتع بشدة |