"إنه يذكرني" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırlatıyor
• hatırlattı

Bu da onca feci şeyi yapan insanların, sadece insan olduğunu hatırlatıyor.
إنه يذكرني بأن الناس الذي يقومون بأشياء بشعة بالنهاية فهم مجرد أناس

Bana şu polis köpeği Malone'u hatırlatıyor.
إنه يذكرني بصديقي مالون ذلك النمس البشري

Bana zavallı, merhum babamı hatırlatıyor, tıpkı onun gibi.
إنه يذكرني بـ أبي المتهالك إنه مثله تماماً

Küçük bir kızken sahip olduğum ufak sarı şeyi hatırlattı bana.
إنه يذكرني بالببغاء الأصفر الصغير الذي كان عندي عندما كنت طفلة

Neredeyse okuldan kovulacağın bir olayı hatırlattı bana.
إنه يذكرني بالحادثة التي كدت أن تُطرد فيها

Bana hep şenlik ateşlerini ve elma toplamayı hatırlatıyor ve bir de bahar moda koleksiyonlarını.
إنه يذكرني بالمشاعل وإلتقاط التفاح ومجموعة أزياء الربيع

Eskiden yaşadığım yeri hatırlatıyor. Nasıl yaşamaya zorlandığımı hatırlatıyor.
إنه يذكرني بكيف كنتُ أعيش كيف كنتُ اجبر على العيش

Bu bana şeyi hatırlatıyor "alma gücünü".
إنه ليس كذلك إنه يذكرني أن هذه اليد هي يد الأخذ

Olmaz, dostum hayatta girmem oraya. İzlediğim bir korku filmini hatırlatıyor.
لا، يا رجل، أنا لن أذهب هناك إنه يذكرني بفيلم رعب قد شاهدته

Dünyadaki zamanımızın trajik şekilde birden sona erebileceğini hatırlatıyor.
إنه يذكرني بأن وقتنا هنا يمكن دائمًا أن يكون قصيرًا بشكلٍ مأساوي

İtalya'da gördüğüm, Palladian Villalarını hatırlatıyor.
إنه يذكرني دوماً بفيلات "بالادين" التي رأيتها في "إيطاليا"

Evde bir kardeşim var. Bana seni hatırlatıyor.
لديَّ أخ في بلادي إنه يذكرني قليلاً بكَ

Bana kiraladığımız o evi hatırlatıyor.
إنه يذكرني بالمنزل الذي إستأجرناه

Bana Orman'a Düşkün Selvi filmini hatırlatıyor.
إنه يذكرني بفيلم "A Tree Falls For Forest"

Bu bana önceleri Michael Jackson'ın yapmış olduğu denge hareketlerini hatırlatıyor çünkü çaldığınız şeyi dengelemek ve detone olmamak için savaş veriyor ve aynı zamanda da müziği hissetmek istiyorsunuz çok fazla akorda odaklanmayı istemiyorsunuz.
إنه يذكرني بفعل التوازن باكراً، ما كان يفعله مايكل، لأنك تقاتل بشدة للإحتفاظ بالتوازن مع ما تلعبه، وتبقى على اللحن، وفي نفس الوقت فأنت لا تريد التركيز كثيراً على البقاء في تناغم طوال الوقت. تريد أن تشعر بالموسيقى.

Kızkardeşimi hatırlatıyor.
إنه يذكرني بأختي

Haydi. Benim en seksi öpüşmemi hatırlattı:
هيّا ، إنه يذكرني بقبلتي المثيرة التي حضيت بها

Evet. Bana ilk kız arkadaşımı hatırlattı. Karnavalda çalışıyordu.
نعم ، إنه يذكرني بصديقتي الأولى كانت تحب الكرنفال

Sorun değil, o daha genç. Bana kendi gençliğimi hatırlattı.
لا بأس ، فقد كنتُ شابّاً ذات يوم أيضاً، إنه يذكرني بنفسي حينما كنتُ شابّاً.