Şeklini şemâlini değiştirebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه يستطيع تغيير السُمعة التي أُطلِقت عليه |
Seni kontrol edebileceğini sanıyor, ama seni tanımıyor bile. | Open Subtitles | إنه يظن أنه يمكنه التحكّم بكِ، لكنه لا يعرفكِ حتى. |
Kendini Titanik'in kaptanı sanıyor. | Open Subtitles | أنظري ، إنه يظن أنه كابتن في التايتانك |
Gellar'ın yazılarından anladığımıza göre kodu bulduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | وفقا لمستندات جيلر إنه يظن أنه فك الرموز |
Bunu yaparsa her şeyi düzeltebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه سوف يصلح الأمور، بفعله هذا. |
Hâlâ kurt adam olacağını sanıyor ve Lydia'nın bir şekilde bunu geciktirdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه يتحول لمذئوب وهذا كونه مع "ليديا" تؤخر الشيء بأكمله |
Sizden kendi gücünü aldığını sanıyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه أخذ قواه الخاصة منك |
Böylece frekanslarını koruyabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | "إنه يظن أنه يستطيع توسيع زيادة مدى تردداتها." |
Kendisini benden daha iyi sanıyor. Ne diyorsun? | Open Subtitles | إنه يظن أنه أفضل مني ما رأيك أنت ؟ |
Sen olduğunu sanıyor! Sen olduğunu sanıyor! | Open Subtitles | إنه يظن أنه أنت |
Bir savaş kahramanının oğlu olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه إبن بطل الحروب |
Kazandığını sanıyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه فاز |
- Masum olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه برئ. |
Verem olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه تدرن |
İki kişi gördüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه رأى إثنين. |
Bunun sen olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن أنه أنت |
O...bunun bir model olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه... إنه يظن أنه نموذج |