Liderliğin üç şeye bağlı olduğunu söylüyor: | Open Subtitles | إنه يقول أن القيادة تتلخص في ثلاثة أشياء: |
Her hastalığa iyi gelecek bir tedavisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن لديه دواء يشفي من كل الأمراض. |
Kapıdaki adamın o adam olduğunu söylüyor! | Open Subtitles | إنه يقول أن الشخص الذي أمام الباب هو هذا الشخص |
Diyor ki, oralarda her şeyin geleceği yaşanıyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن مستقبل كل شيء كان يحدث بالفعل في كل هذه الأماكن |
Diyor ki, pilotsuz uçak savaşlarının Pakistan topraklarında gerçekleştirilmesi yasal değildir. | Open Subtitles | إنه يقول أن عملية نقل الطائرات بدون طيار الجارية بالحدود السيادية الباكستانية هي غير قانونية |
Çocukların kötü örnek olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن التلاميذ هناك لهم تأثير سئ. |
Dünyanın açgözlülükle dolu bir lağım çukuru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن العالم هو بالوعة من الجشع |
O Pike'ın sahtekâr olduğunu söylüyor Pike da onun. | Open Subtitles | إنه يقول أن "بايك" متلطخ "بايك" يقول أنه متورط |
Burada 10'da 1 geri dönüşü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تباً، إنه يقول أن هناك عوائد 10 إلى 1 |
Her şeyin yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن الأمر برمته مجرد سوء فهم |
kızının burada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | . إنه يقول أن إبنته هنا |
- Köprünün sağlam olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أن الجسر متين و قوى |
' '300 yıl önce Londra'da büyük bir yangın olduğunu söylüyor... '... ve bütün şehir yanmış' | Open Subtitles | ما الذي يقوله ؟ (إنه يقول أن تمّة حريق بـ(لندن من 300 عام مضى وأحرقت المدينة عن بكرة أبيها |
Büyükannenin barda olduğunu söylüyor, Ray. | Open Subtitles | إنه يقول أن جدتك في الحانة, (راي) |
Diyor ki: Herkesin icinde tanrinin nuru vardir | Open Subtitles | إنه يقول أن الجميع في داخلهم إله |
Buna inanamayacaksın ama, Diyor ki Allah katında bütün insanlar eşit yaratılmıştır. | Open Subtitles | ألن تأمن به آمال . إنه يقول أن كل البشر خلقوا متساويين... -في نظر الله... |