"إنّها الطريقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolu bu
        
    • yol bu
        
    • bu şekilde
        
    Direk yüzüne gül, bunla başa çıkmanın tek yolu bu. Open Subtitles اضحكي في وجهه، إنّها الطريقة الوحيدة للتعامل مع هذا الأمر
    Aklımı başımda tutabilmemin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة في أن أبقى سليمة العقل
    Enerjilerinizin hücresel düzeyde birleşmek isteyip istemediğini öğrenmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة للمعرفة على المستوى الخلوي، إذا كان القصد من طاقاتكم الإجتماع
    O hapishaneye gitmeyeceğim. Ona zarar vermek için bildiğim tek yol bu. Open Subtitles لن أذهب لهذا السجن، إنّها الطريقة الوحيدة التي أعرف أنّي أجرحها بها.
    bu şekilde kim olduklarını bulabilirler. Open Subtitles تلك الطريقة التي يحاولون بها على الملابس إنّها الطريقة لمعرفة من هم
    Hristiyanlarla birlikte olmanın tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيّدة التي يفكر بها المسيحيين.
    V içmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لتنال دم مصاص الدماء
    Sana güvenebileceğimi bilmemin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة لأعرف أنّه يمكنني الوثوق بك
    - Dunham. Virüsün imha edilmesinin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة والفعالة للتأكد من استئصال الفيروس.
    Yüzünü aklımda tutmanın tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لأبقي على وجهه في ذاكرتي
    Sızıntıya kimin sebep olduğunu öğrenmemizin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لنعرف من سبّب هذا التسرّب
    Ne ile karşı karşıya olduğunu anlamanın tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لتفهمي ما تواجهينه.
    Birbirimizi tekrar görebilmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لنرى بعضنا البعض ثانيةً.
    Birbirimizi tekrar görebilmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لنرى بعضنا البعض ثانيةً.
    Benden olumlu değerlendirme almanızın tek yolu bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لتحصلن منّي على تقييم إيجابي.
    Tek yolu bu efendim. Büyüye büyüyle karsilik verilmeli. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة يا سيّدي، فلا بُدّ أن يُحاربَ السحرُ بسحرٍ مثله.
    Diğer yarısını bulmalısın. Babanı kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles يلزم أن تجدي النصف الآخر، إنّها الطريقة الوحيدة التي ستمكنكِ من إنقاذ والدكِ.
    Portaldan geçmeliyiz! Baba, lütfen, beraber olabilmemizin tek yolu bu! Open Subtitles علينا أنْ نعبر، أرجوك يا أبي إنّها الطريقة الوحيدة لنكون معاً
    ! Ailemin, Noel'i kutlaması için tek yol bu. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لتدخل عيد الميلاد لعائلتي
    - Tek yol bu. Senin kanına ihtiyacı var. Open Subtitles , إنّها الطريقة الوحيدة إنّه يحتاج دمائك
    Burada hastalara sunduğum şey, son derece özel ve kişisel bir tedavi. Ancak bu şekilde insanların hayatlarında olumlu katkılar sunabilirsiniz. Open Subtitles ما أقدمه هنا هو علاج شخصي جداً إنّها الطريقة الوحيدة الفعّالة لتغيير حياة الناس
    Bırakın hepsi kafanıza doluşsun. Ancak bu şekilde vurdumduymaz olabilirsin. Tıpkı bizler gibi. Open Subtitles إنّها الطريقة الوحيدة لتغدو متبلّدَ الإحساس مثلنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more