Şimdi sen yoksun ve Evie'miz Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | و أنتِ رحلتِ... و إبنتنا (إيفي)... إنّها تكرهني |
Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنّها تكرهني |
Wendy Finnerman, Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | (ويندي فينرمان)... إنّها تكرهني. |
Son konuşmamda benden nefret ettiğini söyleyip Orlando'ya taşınmıştı. | Open Subtitles | في آخر مرّة فعلتُ فيها ذلك، قالت إنّها تكرهني وانتقلت إلى (أورلاندو) |
Deb benden nefret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت (دِب) إنّها تكرهني |
Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنّها تكرهني |
- Dostum, Benden nefret ediyor ya. | Open Subtitles | -يا إلهي، إنّها تكرهني . |
Benden nefret ediyor, Krish. | Open Subtitles | إنّها تكرهني يا (كريش)! |
Benden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنّها تكرهني |