Hiçbir endişe duymadan, kendi dünyalarında yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعيشون بعالمهم الخاص دون القلق حول أيّ شي. عندما تركته، |
- Dostlarımız gördü. Jackson Hole' da yaşıyorlar. | Open Subtitles | "أصدقائنا رأوها، إنّهم يعيشون في منطقة "جاكسون |
Bu inanılmaz meşgul, üretici hayatları yaşıyorlar ve bu kaynaktan göstermek için tüm menfaatlere sahipler. Bill ise aksine çok farklı bir yaşam sürüyor. | TED | إنّهم يعيشون نمط حياة منشغلة و انتاجية، و هم يحصلون على جميع الفوائد التي يتحصلون عليها، في حين يعيش "بيل" حياة مختلفة جداً. |
Dediğim gibi, artık korku tarafından yönetilmeye bir son vermeliyiz. Tim'in ailesine bakın. Onlar Myersların evinde yaşıyorlar. | Open Subtitles | وكما كنت أقـول، علينا التّوقّف عن الخوف، فقط أنظروا لـعائلـة (تيم)، إنّهم يعيشون في منزل آل(مايرز). |
Anneleriyle yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم.. يعيشون مع أمّهم |
Atlanta'da yaşıyorlar. Noel'de onlarla beraberdi. | Open Subtitles | إنّهم يعيشون في (أتلانتا) وتكون معهم خلال أعياد الميلاد |
Bizim ismimizle yaşıyorlar. Kendi adları bile yok. | Open Subtitles | إنّهم يعيشون على اسمنا وليسوا (نيك) الأصلي |
Şehirde yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعيشون في المدينة. |
Sahilde bir evde yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعيشون بمنزل قرب الشاطئ |