"إن أهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • en önemli
        
    en önemli konunun şu olduğuna inanıyorum: eğer gösterilen bu çabalara dikkatimizi vermezsek, onlar görünmez olurlar ve sanki hiç olmamış gibi olur. TED وأعتقد إن أهم شيء هو فهم أنه إذا كنا لا نولي اهتماما لهذه الجهود ، فهي غير مرئية ، وكما لو أنها لم تحدث قط.
    Sosyal olarak iletişim kurabilieceğiniz bir robotta en önemli şey, görsel dikkat sistemidir. TED إن أهم شئ في بناء الروبوت تستطيع التواصل معه إجتماعياً هو نظام الإنتباه البصري.
    Günümüzdeki en önemli sağlık sorunları... ...genetiğimizdeki basit mutasyonlardan değil... ...genetik değişim, diyet, mikroplar ve parazitler ve... ...bağışıklık sistemimizin verdiği cevap... ...arasındaki karmaşık ve dinamik... ...etkileşimden kaynaklanır. TED إن أهم التحديات الصحية اليوم ،لم تنشأ نتيجة تغيرات بسيطة في جيناتنا إنما عن تأثيرات ديناميكية ومعقدة ،بين التباين الجيني النظام الغذائي، الجراثيم والطفيليات .والاستجابة المناعية لأجسادنا
    Yılın en önemli günü gün, yaptıkları ile tüm servetimizi kırabilir, o kızdan vazgeçebilir, hayatının bundan sonrası için. Open Subtitles ؟ إن أهم يوم في السنة لدينا، اليوم من شأنه أن يفسد مصائرنا...
    Gizli oyunumuzu oynayacağız. Larry, gizli oyunun en önemli özelliği gizli olması. Open Subtitles -يا (لاري) إن أهم شيء في الخطة السرية هو الحفاظ على سريتها
    Her seçimdeki en önemli etken adayların kendileridir. Open Subtitles أتعلم شيئاً؟ إن أهم سلعة على الإطلاق... بأية حملة إنتخابية هي المرشح ذاته.
    Başarılı bir iyileşmenin en önemli noktası hayatın hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını anlamaktır. Open Subtitles إن أهم نواحي الشفاء الناجح هو ... معرفة أن الحياة لن تظل دوماً نفسها
    Yapılacak en önemli şey, bizim aklımızdaki tüm veri ve gerçekleri size aktarmaya çalışmak yerine yürekten başlamak, bizler için meselenin neden önemli olduğunu konuşmaya başlamak, paylaşılan ortak değerlerle başlamaktır. TED إن أهم ما يجب علينا فعله بدلاً من البدء بالبيانات والحقائق في عقولنا، علينا البدء من القلب، علينا البدء بالحديث عن الأسباب التي تجعل الأمر مهماً بالنسبة لنا، علينا البدء بالحديث عن القيم المشتركة حقاً.
    Yapabileceğimiz en önemli şey bazı hayatların diğerlerine göre daha önemsiz olduğu görüşünü terk etmek; birinin tecavüzü veya cinayeti hak ettiği çünkü ne de olsa bir şey yaptılar, ya çaldılar ya da kötü bir şey yaptılar ki kendilerini hapiste, bu tarz şeylerin yaşandığı yerde buldular düşüncesini. TED إن أهم شيء بمقدورنا القايم به هو التوقف عن التفكير بأن حياة البعض أقل أهمية من حياة البعض الأخر. بأن أحد الأشخاص يستحق الاغتصاب أو القتل، لأنه اقترف شيئا ما، لأنه سرق أو أقدم على ما يزجّ به في السجن حيث تحدث تلك الأمور.
    Rozikruşiyenler olarak yapmamız gereken en önemli işin katedralin altındaki tünellerde saklı olan o şeyi korumak olduğunu biliyoruz. Open Subtitles "بصفتنا "روسيكروسيين- ملاحظة: روسيكروس, نظام سري أسسه كريستيان روزينكيز من القرن الخامس عشر إلى القرن السابع عشر (مرتبط برمز الصليب المتوج بالورود) المترجم نحن نعلم إن أهم ما علينا فعله الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more