Aksi takdirde işin biter. Tıpkı köpekler gibi. | Open Subtitles | وإلا فالتعتبر نفسك إنتهيت إن الأمر مثل الوجود مع الكلاب الضالة |
51. bölge gibi; en yüksek gizlilik seviyesi. | Open Subtitles | إن الأمر مثل المنطقة 51 إنها مؤامرة من الدرجة العليا |
Bu aynen The Royal Tenenbaums'taki Richie ve Margot gibi. | Open Subtitles | إن الأمر مثل ريتشي و مارغوت في فيلم ذا رويال تينينبامز |
Uçmak isteyen bir balık ya da kendini insan sanan bir köpek gibi. | Open Subtitles | إن الأمر مثل السمكة التي تريد الطيران أو كلبٌ يظن أنه بشري |
Brie peyniri zamanında Gorgonzola peynirini hayal ediyormuşsun gibi bir şey. | Open Subtitles | إن الأمر مثل الحلم بجبن "الجورجونزولا" الإيطالي. عندما يأتي وقت جبن"البري" الأبيض يا عزيزي. |
Bisiklete binmek gibi olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون إن الأمر مثل ركوب الدراجة |
0 şey tıpkı..bir yılan gibi.. | Open Subtitles | ..... إن الأمر مثل ما الذى تطلقونه عليها؟ الحيوانات المنوية |
İşte başlıyoruz. Yavaş çekim giyotin idamı gibi. | Open Subtitles | ها نحن ذا "إن الأمر مثل "إستئصال اللوزتين بالحركة البطيئة |
- Isırmalı, tırmalamalı bir tür kulüp gibi. | Open Subtitles | إن الأمر مثل النادي ولكن مع العض والخدش |
Harold ve Maude filmindeki gibi. | Open Subtitles | إن الأمر مثل فيلم "هارولد و مود". |
Burası Goldikock ve 30 İranlı gibi. | Open Subtitles | ً إن الأمر مثل (كولديلوكس) والثلاثون إيرانياً |
Bu bana cinayet gibi geliyor. | Open Subtitles | ..... إن الأمر مثل |