"إن عرفوا" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrenirlerse
• bilseler
• öğrendikleri

Neler olduğunu öğrenirlerse buraya... tebrik etmeye gelirler, çünkü şu anda... ben bir baba olmak üzereyim.
إن عرفوا ما كان يحدث، سيكونون هنا معي للاحتفال فحسب، لأنني في هذه اللحظة الآن، أنا أُصبح أبا

- Karıştığımı öğrenirlerse, öldüm demektir. - O muhasebeciyi bulmam gerekiyor.
إن عرفوا بأمر وشايتى فسيقتلوننى اريد العثور على كاتب الحسابات

Eğer deliği senin yaptığını öğrenirlerse bir kez daha ceza yersin.
و إن عرفوا أنك مصدر الحفرة فسيطيلوا مدتك

Packer Capital'in müdürünün arabada olduğunu bilseler, ne olur?
ماذا سيحدث إن عرفوا بأن زعيم الرأسمالية في السيارة

Aslında nasıl fotoğraflar çektiğini bilseler...
إن عرفوا نوع الصور التي التقطتها حقاً

Yakalasak bile, federaller öğrendikleri anda eski defterleri açmak isteyecekler.
و العملاء الفيدرالين إن عرفوا أنناحصلناعليه... . قد يفتحوا لنا بعض المشاكل القديمة.

Bunu planlayan adamın intihar bombacısı olduğunu öğrenirlerse kaçı katılır?
كم منهم سيحضر إن عرفوا أن الرجل المنظم له هو مفجر إنتحاري؟

Benim gammazladığımı öğrenirlerse o hayvanlar beni öldürür.
سيقتلني هؤلاء الحيوانات إن عرفوا أنني من وشيتُ بهم

Kim olduğunu öğrenirlerse seni gözlerini kırpmadan öldürürler.
إن عرفوا هويتكِ الحقيقية، فلن يمنحونا التفكير مرة ثانية لتدميرك.

Honey'le arkadaş olduğunuzu öğrenirlerse sana ve lokantaya düşman olabilirler.
حسناً، إن عرفوا أنكِ صديقة لـ هوني قد ينقلبون عليكِ وعلى المطعم

Ben ölü bir adamım. Ve eğer parayı yaktığımızı öğrenirlerse, sen de öylesin.
لقد انتهى أمري، وكذلك أنت إن عرفوا أننا استهلكنا نقودهم

Seni saklamalıyız çünkü burada olduğunu öğrenirlerse seni yerler.
سنُبعدك عن الأنظار لإنهم إن عرفوا أنك هنا بالأسفل

Ne inşa etmeyi planladığımızı öğrenirlerse o zaman yanarız.
إن عرفوا ما نخطط لبنائه ، قضي علينا

Tıpkı benim gibi olduğunu bilseler sence arkadaşlarının tepkisi ne olurdu?
إن عرفوا أنك مثلي؟

Caden... Eğer seninle ilgili gerçeği bilseler bunların hiç birisine sahip olamazdın.
(كايدن)، لم تكن لتحصل على هذا إن عرفوا حقيقتك

Piper'la bir geçmişim olduğunu bilseler, benimle asla konuşmazlardı.
(إن عرفوا أن لي أي صلة بـ(بايبر، لم يكونوا ليتحدثوا لي مُطلقاً.

Yaşadığımı öğrendikleri içinde beni ortaya çıkarmak için Michael'ı kaçırdılar.
ما إن عرفوا أني على قيد الحياة حتى اختطفوا (مايكل)... لإجباري على كشف الحقائق