"إن علمت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilseydi
        
    • bilseydim
        
    • Eğer öğrenirse
        
    • öğrenirsem
        
    • olduğunu bilseydin
        
    Eminim ki büyükannen bunun senin için ne kadar önemli olduğunu bilseydi, almanı isterdi. Open Subtitles وأنا متأكد إن علمت جدتك كم كان هذا مهما لك، هي ستودك أمتلاكه
    Eğer önceki patronum gerçekleri bilseydi, iyi tarafın kötüden daha ağır bastığına karar verirdi. Open Subtitles إن علمت ربة عملي السابقة الحقائق ربما تقرر بأن خيري يفوق شري حقا ؟
    Ayakkabısız olacağımı bilseydim bunu büyük bir şapkayla falan telafi ederdim. Open Subtitles يا إلهي, إن علمت بأني سأكون بلا حذاء لعوضت ذلك بقبعة كبيرة او شيء ما
    Beni bu kadar erken dikeceğini bilseydim olmazdım. Open Subtitles ما كنت لأذكر هذا إن علمت أنه سيخرجني مبكراً
    Eğer öğrenirse onun için tehlikeli olabilir. Open Subtitles إن علمت بالأمر فستكون عرضة للخطر.
    Eğer öğrenirse beni öldürür. Open Subtitles ستقتلني إن علمت بذلك.
    O kadına bir şey yaptığını öğrenirsem seni tereddüt etmeden polise veririm. Open Subtitles إن علمت أنك فعلت شئ لتلك المرأة، سأُسلمك للشرطة. بدون تردد.
    Buranın gerçekten nasıl bir yer olduğunu bilseydin, dolabına tavuk koymazdın. Open Subtitles إن علمت ماذا كان هذا المكان ما كنت لتضع الدجاج بثلاجتك
    Birleşmiş Milletler gerçekte neler düşündüğümü, geleceğimiz hakkında ne kadar karamsar olduğumu bilseydi, açıkçası yanlış kişiyi seçtiklerini düşünürlerdi. Open Subtitles إن علمت تلك المنظمة ،ما هو شعوري كم أنا متشائم بشأن مستقبلنا أعني، لكي أكون صريحًا لربما اختاروا الشخص الخاطىء
    Eğer bilseydi, bunun olmasına asla izin vermezdi. Open Subtitles لن تسمح بأن يحدث ذلك إن علمت بشأنه
    Diğerleri bilseydi daha güvenli olmaz mıydı? Open Subtitles ألن يكون الوضع أأمن إن علمت الأخريات؟
    Burada olduğunuzu bilseydi. Open Subtitles إن علمت إنكِ كنتِ هنا
    Çünkü bilseydi... Open Subtitles - . . لأنها إن علمت .
    Böyle hissedeceğini bilseydim kuzenini bu işe bulaştırmazdım. Open Subtitles لما كنت سأضمه لخطتنا إن علمت أنّك ستشعر بهذا السوء.
    Senin başına bunları açacağımı, bir şekilde önceden bilseydim kendimi asla affetmezdim. Open Subtitles لا يمكنني أن أتقبل نفسي إن علمت بطريقة ما إذا كنت سبباً لتخريب علاقتكم بأي طريقة كانت
    Bunu bilseydim oraya gitmezdim zaten. Open Subtitles ما اعنيه هو, إن علمت بهذا الأمر لَمَا ذهبت إلى هناك من البدايه
    Yani eğer öğrenirsem, daha iyi olacağını ve tahmin etmeyi bırakacağımı düşünüyorum. Open Subtitles ولكنه أظن بأنه سيكون من الأفضل إن علمت لو كنت أعلم من هو عندها سأتوقف عن التخمين
    O kadına bir şey yaptığını öğrenirsem seni kendi ellerimle polise teslim ederim. Open Subtitles إن علمت أنك أذيتها، سأُسلمك للشرطة.
    Ne olduğunu bilseydin, sır kalması gerektiğini anlardın. Open Subtitles إن علمت ما كان الأمر ستتفهم لما يجب أن يظل الموضوع سري
    Sahte olduğunu bilseydin, özel hissetmezdin. Open Subtitles إن علمت أنه مزيّف لن تشعري بالتميُّز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more