Hayır albayım, bana hakaret etmeye çalışıyorsunuz galiba. | Open Subtitles | لا .. حضرة العقيد ، أعتقد أنك تحاول إهانتي |
- Bana hakaret etmek istiyorsan iyi... ama aynı zamanda beni kıskanamazsın. | Open Subtitles | تريد إهانتي لا بأس بذلك ولكن لاتحسدني في الوقت نفسه |
Merhum eşinizin hatırasına hakaret etmek aklımdan bile geçmedi. | Open Subtitles | ما كنت لأجرؤ على إهانتي لك أو لذكرى زوجتك. |
Avukatın biri bile seni aşağılamaya vakit ayırmayınca insanın gururu kırılıyor. Senin için küçük bir hediye, Bobby. | Open Subtitles | لقد وصلت لأدنى مستوى حتى أن المحامون لا يضيعون وقتهم في إهانتي |
Dün akşam kendimi küçük düşürmüş olmam, size ebeveynim olarak beni daha da aşağılama hakkı vermez. | Open Subtitles | فقط لانني عملت شيئا بعد وادي المدينة الحزينة ليلة أمس هذا لايعطيك الحق كوالديّ في إهانتي |
Oo, daha yeni tanıştık sen bizi bunla mı aşağılıyorsun? | Open Subtitles | -لقد إلتقينا للتو، أتريد إهانتي بتلك الطريقة؟ |
Beni bu insanlarla hapsederek bana daha fazla hakaret etmen gerçekten gerekli mi? | Open Subtitles | هل من الضروري أن تمعن في إهانتي بسجني مع هذين الشخصين؟ |
Bak, beni istediğin kadar zorla, ama hakaret etmenden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | يمكنك الضغط عليّ كما تشاء، لكن لا أقبل إهانتي |
Siz, bana bu şekilde hakaret edemezsiniz. | Open Subtitles | من بين كل البشر، أنتِ لايمكنكِ إهانتي بهذا الشكل |
Bana hakaret etmeniz size yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | إهانتي لن تُساعدك كثيراً في الحصول على ما تريد |
Bana hakaret edemezsin, çünkü bu yumuşacık dış yüzeyin altında daha da yumuşak bir ruh var. | Open Subtitles | لا يمكنُكَ إهانتي لأنَّني على يقينٍ تام بأن ما يقبعُ خلف مظهرك الخارجيُ الناعم شئٌ أنعم بكثيرٍ منه |
Kapıyı tıklamadan içeri girip sebepsizce bana hakaret etmek için bir saat bekler misin? | Open Subtitles | هل تمانعي بالمجئ إلى هنا , بعد ساعة من دون طرق الباب و إهانتي بدون سبب ؟ |
hakaret etmeye kalkacaksanız, ACN Digital'in baş editörü olduğumu unutmadan yapın. | Open Subtitles | أنا المحرر الرئيسي لـ"أي سي إن" الرقمية، إن كنتم تريدون إهانتي. |
Bu gemiye bana hakaret edilsin diye binmedim. | Open Subtitles | لم أركب على متن هذه السفينة ليتم إهانتي. |
Tabii ki cinsel tercihlerime hakaret etmek için öyle diyordu ama endişelenme. | Open Subtitles | طبعاً, كان يقصد بها إهانتي لميولي الجنسية لكن لا تقلق |
İşinizle ilgili sorular sorarak size hakaret etmeyeceğim o yüzden siz de bana, yalan söyleyerek hakaret etmeyin. | Open Subtitles | لن أهينكم بسؤالي عن طبيعة عملكم. حتى لا تتمكّنوا من إهانتي عن طريق كذبكم. |
İsrarla bana hakaret ettiği sırada misilleme olarak yaptıklarımdan vaz geçerek. | Open Subtitles | لم اسمح لأي فكرة .بالإنتقام حينما واصل إهانتي |
Biraz gergindi. Heyecanlıydı. Bana hakaret etmeden duramadı. | Open Subtitles | كان حاداً و متوتراً لم يتوقف عن إهانتي |
- Umarım beni aşağılamaya çalışmamışsındır, çünkü ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | آمل بأنّك لا تحاولين إهانتي لأنّه لا فكرة لديّ عمّا قلتيه للتوّ |
Passport, tabii beni aşağılamaya çalışıyorsan onlara öyle diyebilirsin. | Open Subtitles | جوازات السفر ، يمكنك تسميتهم بذلك إذا كنت تحاول إهانتي |
Ne benim karakterimi ne de yengemin namusunu sakın ola aşağılama. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لا تتجرأ على إهانتي أو إهانة فضيلة زوجة أخي |