Eğer değer verdiğin birisini üzecek kötü bir haberin varsa, ne yapardın? | Open Subtitles | إذا كَانَ عِنْدَكَ أخبارُ سيئةُ التي يُمْكِنُ أَنْ تَآْذي شخص ما بأنّك إهتممتَ به، ماذا ستعمل ك؟ |
Ama barınaktaki köpeklere gerçekten değer veriyordun. | Open Subtitles | لا، لَكنَّك إهتممتَ بحقاً تلك الكلابِ في بيتِ الكلب. |
Tilman'ı ona değer verdiğinize inandırdınız ona ilaç verdiniz ve onu vurdunuz. | Open Subtitles | تَركتَ تيلمن يَعتقدُ بأنّك إهتممتَ به ثمّ خدّرتَه وأطلقتي عليه |
Ona çok daha fazla değer verdiğinizi sanıyormuş. | Open Subtitles | هو... إعتقدَ إهتممتَ به أكثر مِنْ ذلك. |