April'ın dişi ağırsa May'in diş etleri kızardı. | Open Subtitles | إذا ما أصيبت إيبرل بوجع الأسنان. علكة ماي تنتفخ وتحمر |
Bir keresinde babam April'ı kemerle dövmüştü. | Open Subtitles | مرة من المرات استخدم أبي سوط الضرب على إيبرل |
Annemiz yazı ve ilkbaharı çok severdi. April (Nisan) adında kardeşimiz de vardı ancak küçükken kaybettik. - Araba felan tamir edemezsin sen. | Open Subtitles | أمنا تحب الربيع والصيف ولدينا إيبرل أيضاً، لكن... ماتت عندما كانت صغيرة |
April, annem ve babamla ne kadar mutlu olacağım. Dünya yükünü omuzlarımda taşımaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | لكن فكروا كم سأكون سعيدة مع إيبرل و أمي و أبي لقد تعبت من حمل كل أثقال العالم... |
Bu ziyaret, Treblinka kamp komutanı Dr. Irmfried Eberl için kötü haberleri de beraberinde getirmişti. | Open Subtitles | "لقائد "تريبلنكا" الدّكتور "إيمفريد إيبرل جلبت زيارتهم الأخبار المقلقة |
...bir son dakika katılanımız var. Jeremy Gilbert eşliğinde April Young. | Open Subtitles | (وها نحنُ مع الطلّة الأخيرة، (إيبرل يانج (مع مرافقها (جيرمي غيلبرت |
En azından bırak April'ı gitsin. Onun bu işlerle bir alakası yok. | Open Subtitles | انظر، أطلق سراح (إيبرل) على الأقل فلا شأن لها بأيّ من هذا |
April demişti ki babası Profesör Shane denen adamı tanıyormuş. | Open Subtitles | إذًا، قالت (إيبرل) أنّ والدها كان على معرفة بالبروفيسور (شين). |
April, Casey, Vern 90. İskele'ye gitmeli. | Open Subtitles | "إيبرل"، "كايسي" و"فيرن" بحاجة إلى مرافق إلى الرصيف ٩٠ |
Lütfen, April, bana bunu yapabileceğini söyle. | Open Subtitles | (إيبرل) هل يمكنك فعل ذلك؟ هل يمكنك فعل ذلك؟ |
Ve April, ne zaman erkekler hakkında konuşm... | Open Subtitles | و( إيبرل)إذاأردتِفيأيّوقتالتحدث عنالأولاد .. |
Jerry. April yemek siparişini gözden geçiriyordu. | Open Subtitles | (جيري)، (إيبرل) كانت تتأكد للمرة الثانية على طلب الغداء. |
Birinci sınıflar için Bailey ve April'e eğitim laboratuarında yardım edecektim. | Open Subtitles | يفترض أن أساعد (بيلي) و(إيبرل) في دروس المهارات لطلاب السنة الأولى الآن. |
Ama sen de birini bulacaksın, April. | Open Subtitles | سوف تعثرين على على شخص ما، (إيبرل). و(تشارلز) منجذب جدا نحوكِ. |
April, gidip biraz evi dolaşsana. Ben birazdan yanına gelirim. | Open Subtitles | (إيبرل)، لمَ لا تلقي نظرة على أرجاء المنزل وسأوافيكِ خلال برهة |
April seni arıyordu. Konuşması için yardım istiyordu. | Open Subtitles | (إيبرل) كانت تبحث عنكِ أرادتكِ أن تساعديها في كاتبة خطبتها |
April Young'ın babası hakkında birkaç şey söylemek istiyordu. | Open Subtitles | أعلم أنّ (إيبرل يانج) أرادت قول بضع كلمات عن والدها |
Ama kan, hâlâ kokusunu alıyorum. Bu April olmalı. Ona yardım etmemiz gerek. | Open Subtitles | لكن الدماء، ثمّة الكثير منها لا بد أنّها (إيبرل)، يلزم أن نساعدها |
Bu April, April Young. O beslenmen için duran sıcak bir beden değil. O senin arkadaşın. | Open Subtitles | انظري إليها، إنّها (إيبرل يانج)، وإنّها ليست جسدًا دافئًا لتتغذّي عليه، بل هي صديقتكِ |
Ve şimdi Dr. Eberl sorun haline gelmişti. | Open Subtitles | ستظهر بعد إنشائهم وأثناء سيره الدّكتور "إيبرل" أصبح مشكلة |
Hoess de, Auschwitz'te, Dr. Eberl'in Treblinka'da karşılaştığı üst üste yığılmış binlerce cesedi yok etmek gibi bir sorun yaşıyordu. | Open Subtitles | في "آوشفيتس" واجه هيس" نفس الصعوبة" التي واجهت الدّكتور "إيبرل" في "تريبلنكا" وهى التخلّص من الآلاف والآلاف من الأجساد |