"إيجاد مكان" - Translation from Arabic to Turkish

• yer bulmalıyız
• yer bulmak
• yer bulmaya
• yer bulmamız
• yer bulabilir
• yer bulmam
• yeri bulmak
• bir yer
• yer bulup
• yer bulana
• yer bulalım
• yer bulmanda
• sığdırabilir
• yer bulabiliriz

Parayı saklayacak güvenli bir yer bulmalıyız ve her şey sona erdiğinde parayı iade etmenin bir yolunu bulacağım.
علينا إيجاد مكان آمن لتخبئة النقود فيها و بعد انتهاء هذا الزفاف سأفكر بطريقة لتسليمها للشرطة

Yani onu buradan kovdun, o da kendine güvenli, saklanabileceği değişimin onu bulamayacağı bir yer bulmak zorunda kaldı.
إذاً فقد طردته من هنا، وكان عليه إيجاد مكان آمن مكان يختبئ فيه حيث لا يمكن للتغيير من العثور عليه

Bu zamanı gözden uzak bir yer bulmaya çalışarak kullanırsınız
فأفضل ما يمكنك استخدامه هو إيجاد مكان معزول

Başka bir yer bulmamız gerekecek. Üzgünüm Bay Lonnegan.
علينا إيجاد مكان آخر , عذراً سيد لونيغان

İşte 20$. Bize ön taraftan bir yer bulabilir misin?
إليك عشرين دولارا أيمكنك إيجاد مكان لنا بالمقدمة ؟

Evet, kendi dairemi kiralayıp yaşamak için daha küçük bir yer bulmam gerekiyor.
أجل , أحتاج إلى تأجير شقتي و إيجاد مكان أصغر للعيش به

Buralarda böyle bir yeri bulmak pek zor olmasa gerek.
لن يصعب علينا إيجاد مكان كهذا هنا

Saldırıyı planlarken saklanabileceğimiz bir yer bulmalıyız.
علينا إيجاد مكان للاختباء فيما نخطط للاعتداء

Ama bu ayva tüylüyü de yanımıza alacaksak içki servis etmeyen bir yer bulmalıyız.
ولكن إذا سنتسلل كـ شعر الوجه, علينا إيجاد مكان لا يقدم الخمر.

Kamp yapacak başka bir yer bulmalıyız.
نحن بحاجة إلى إيجاد مكان آخر لإقامة المخيم.

Bu gecelik bir yer bulmak zorundayız.
نحن فقط نريد إيجاد مكان لليلة، شهر العسل

İnsanların süper güçlerimizi bilmedikleri bir yer bulmaya çalışacağız.
سنحاول إيجاد مكان حيث لا يعلم أحد بشأن قدراتنا الخارقة

Acaba baş başa konuşabileceğimiz bir yer bulmamız mümkün mü?
أيُمكننا... ربما... إيجاد مكان للتحدث على إنفراد؟

Tablodaki tüm çizimler için yer bulabilir miyiz?
هل بوسعنا إيجاد مكان لكل الأشكال في الصورة؟

Birlikte iyi vakit geçireceğimiz bir yer bulmam gerek.
"عليّ إيجاد مكان يمكننا فيه قضاء وقت مميّز"

Bizim için kalacak bir yer bulması gereken kişi oydu.
يجب أن تكون المسؤولة عن إيجاد مكان لنا للمكوث به

Saklanacak bir yer bulup geceyi beklememiz lazım.
علينا إيجاد مكان ما لنختبئ وننتظر حتى الظلام

Sizler de başka yer bulana kadar burada kalabilirsiniz.
يمكن البقاء في هذا المكان لحيث إيجاد مكان آخر.

Bak, saklanacak bir yer bulalım, tamam mı?
فقط حاول إيجاد مكان لنختبئ فيه

Belki sana yer bulmanda yardım edebiliriz.
نعم , حسناَ , يمكنُنا ربّما مساعدتك في إيجاد مكان ما

Jimmy, hepimizi Seattle'a götürmek için teknene sığdırabilir misin? - Evet.
(جيمي) أيمكنكَ إيجاد مكان يكفينا على قاربكَ و أخذنا إلى "سياتل"؟

Daha iyi bir yer bulabiliriz belki.
لعلّنا نتمكن من إيجاد مكان أفضل.