"إيدان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aidan
        
    Aidan'la olmayı çok seviyorum. Yani, dünyada olmak istediğim tek yer--.. Open Subtitles أحب البقاء مع (إيدان) لا أحب مكان أكثر من كوني معه
    Daha sonra Aidan yandaki dairede çalışırken, tavrımı tekrar programlamaya karar verdim. Open Subtitles بينما كان (إيدان) يعمل بالشقة كنت أعمل أنا على إعادة برمجة سلوكي
    - Gisela, Aidan'la değil Aelfric'le evli. Open Subtitles جيزيلا متزوجة من إلفريتش ليس من إيدان
    Sana göre değil. Aidan muhteşem! Onun parkelerini cilaladı. Open Subtitles (إيدان) بارع، لقد نظف أرضيتها يجب فقط أن يتخلص من التركواز و الكرش
    -O yeni ve gelişmiş Aidan. Open Subtitles -لقد أصبح (إيدان) المعدل -جرانولا" قليل الدهون"
    Keşke Aidan'ın endişelenmesini gerektirecek bir şey olmadığını anlamasının bir yolu olsa. Open Subtitles أتمنى فقط لو تمكن (إيدان) من فهم أنه ليس لديه ما يقلق بشأنه
    Sohbet ederiz ve Aidan sadece onu sevdiğimi ve Bûyük'le sadece arkadaş olduğumuzu görmüş olur. Open Subtitles يمكننا التحدث معاً و سيرى (إيدان) أنني أحبه -و أنني و (بيج) صديقان
    -Benim gitmem gerek yoksa Aidan'ı kaçıracağım ve ormana trenle gitmem gerekecek. Open Subtitles يجب أن أرحل و إلا سيفوتني موعدي مع (إيدان)
    Ertesi gün Aidan eski duvarları zımparalarken ben de Büyük'ün yıldız sevgilisinin kapağına çıktığı İn Style dergisini kanştırıyordum. Open Subtitles اليوم التالي بينما كان (إيدان) يهدم الحظيرة كانت أتصفح مجلة "إنستايل" و التي عليها حبيبة (بيج) نجمة السينما
    Aidan'la biraz olsun anlaşamazsanız senin hayatında kalamayacağım. Open Subtitles أنا مشتركة بينكما و إن لم تصادق (إيدان) لن أبقى في حياتك
    Aidan'la ilişkim biteli çok olmuştu ama bir davetiyeyle birdenbire hayatımda yine varlık kazanmıştı. Open Subtitles كانت علاقتي مع (إيدان) منتهية من زمن لكن بدعوة واحدة عاد لحياتي ثانيةً
    Aidan'ın açılışında insan içinde karşılaşma riskini göze almayacağımdan, en azından bir jest yapayım dedim. Open Subtitles لأنني لم أكن مستعدة لأي إحراج عام مع (إيدان) أردت أن أترك إيماءة على الأقل
    Charlotte'un bebek planı Trey'siz devam ederken Aidan'ın planı da bensiz mi devam ediyor diye merak etmeye başladım. Open Subtitles مع تقدم خطة الأمومة لـ(تشارلوت) بـ(تراي) أو دونه بدأت أتساءل إن كانت خطة (إيدان) ستستمر دوني
    Bak bu güzel bir yüzük. Aidan'ın o yüzüğün bana göre olmadığını bilmesi gerekirdi. Open Subtitles هذا خاتم جميل كان يجب أن يعرف (إيدان) أنه لا يناسبني
    Haftanın ilerleyen günlerinde Aidan'ı yemeğe çıkartarak edeceği evlenme teklifini kabul etmeye karar verdim. Open Subtitles قررت بقيادة (إيدان) في طريقه بأخذه للعشاء و قبول عرضه بالزواج
    -Merhaba, casus. Aidan'a yüzüğü beğenmediğimi mi söyledin? Open Subtitles أيتها الجاسوسة، هل أخبرت (إيدان) بأن الخاتم لم يعجبني؟
    Neye ihtiyacın var biliyor musun, Aidan ve benimle kır evinde rahat bir hafta sonuna. Open Subtitles أتعرفين ما تحتاجين؟ عطلة معي بمنزل (إيدان) الريفي
    Aidan da ormanı seviyor. Belki ben de severim. Bir dakika. Open Subtitles و (إيدان) يحب الريف لذا فربما أكون أحب الريف
    Aidan ormanı seviyor diye, sen de mi sevmek zorundasın? Open Subtitles -لجظة، لأن (إيدان) يحب الريف تحبينه أيضاً؟
    Dört saat sonra Aidan'a veda etmiş, çizmelerimdeki çamuru temizlemiş ve New York'taki eski sevgilimle New York bifteği yiyordum. Open Subtitles بعد أربع ساعات ودعت (إيدان) و تناولت لحم (نيويورك) مع حبيبي السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more