- Alınca beni ara. Hiçbirinizi incitmek istemiyorum ama söylediklerimi yapmazsanız incitirim. | Open Subtitles | انظرى, لا أريد إيذاءه أو إيذاءكِ لكن سأفعل ذلك اذا لم تفعلى ما أقوله تماماً |
Çok korkmuştum, ama asla seni incitmek istemedim. | Open Subtitles | كنت خائفاً جداً ، ولكن لم أقصد أبداً إيذاءكِ |
- Ateşlisin. Hoşuma gitti. - Ancak niyetim seni incitmek değil. | Open Subtitles | تمتلكين حماسة وهذا يعجبني لكنّي لا أنوي إيذاءكِ |
sana zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إيذاءكِ |
Hadi, ver şunu. Seni incitmek istemiyorum. | Open Subtitles | كفاكِ الآن، ناوليني إيّاه فأنا لا أودّ إيذاءكِ |
Öyleyse gidip "seni incitmek istememiştik" deriz. | Open Subtitles | سوف نذهب إليها إذاً ونقول "إننا لم نقصد إيذاءكِ" |
Seni incitmek istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد ابداً إيذاءكِ |
- Yapıyorum çünkü beni incittiğin gibi ben de seni incitmek istiyorum. | Open Subtitles | لأنّي... أريد إيذاءكِ... كما آذيتِني |
Seni incitmek istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أريد إيذاءكِ |
Özgürlüğünü vereceğim ve seni Regina'dan ve seni incitmek isteyen herkesten koruyacağım. | Open Subtitles | حرّيّتكِ... وحمايتي لكِ مِنْ (ريجينا) وأيّ أحد يريد إيذاءكِ |
sana zarar veremez. | Open Subtitles | حسناً؟ لا يمكنه إيذاءكِ |
Elimden geldiğince sana zarar vermek. | Open Subtitles | أريدُ إيذاءكِ قدر استطاعتي |
Cidden sana zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لذا، لا أريدُ إيذاءكِ حقًّا. |