Sorumluluk sahibi Isabel parayı reddetti ve kavga çıkardı. | Open Subtitles | إيزابل المطيعة رفضت مال الرّشوة و أثارت معركةً |
Şöyle başla, Isabel Stevens, sen yatakta inanılmayacak kadar iyisin. | Open Subtitles | ابدأ بـ: (إيزابل ستيفنز)، أنتِ مذهلةٌ للغاية في ممارسة الجنس |
Yönetmen Isabel'in kafasının acayip küçük olduğunun farkında değil. | Open Subtitles | حسناً ، المخرج لا يدرك إن (إيزابل) لديها رئيس صغير بشكل فظيع |
Çünkü Isobel bir vampir ve sen eve girer girmez Jeremy'yi öldürebilir. | Open Subtitles | لأن (إيزابل) مصاصة دماء، (جيرمي) قدّ يموت باللحظة التى تعبر بها الباب. |
Karım Isobel hayatını bu civardaki doğa üstü aktiviteleri araştırmak için harcadı. | Open Subtitles | - قضت زوجتي إيزابل حياتها .. للبحث عن النشاطات الخارقة بهذهِ المنطقة ... |
Senin doğduğun geceye ait bir kayıt buldum. Hasta ve hastanın doğum tarihi. Isobel Peterson. | Open Subtitles | وجدتُمولجاًعن اللـّيلةالتىوُلدتِبها، "المريضة و تاريخ الولادة" ، (إيزابل بيترسون). |
Isabel Rochev için söylenecek bir şey varsa her şeyi kusursuz yaptığıdır. | Open Subtitles | إن اعتبرنا (إيزابل روشيف) بارعة في شيء أوحد، فإنّه الشمول. |
Evet ama Isabel o stokları işe yaramaz hale getirecek kadar sulandırdı. | Open Subtitles | أجل، لكنّ (إيزابل) خفّضت من قيمة السّهم لدرجة جعلته نكرة. |
Her şeyi Isabel'in dokunamayacağı yeni bir fona yatırmalıyız. | Open Subtitles | يحب أن ننقل كلّ شيء لوديعة جديدة لا يمكن لـ (إيزابل) أن تمسّها. |
Isabel kindar bir kadın. Bunu senin güvenin olsa da olmasa da yapardı. | Open Subtitles | (إيزابل) امرأة ثأريّة، وكانت ستفعل ذلك باستغلال ثقتك أو بدونها. |
Senin imzana ihtiyacımız var ve umarım Isabel'in bizi mahvetmesini engelleyebiliriz. | Open Subtitles | لنأمل أن نتمكّن من ردع (إيزابل) عن تدميرنا. |
Yatırımlar Başkan Yardımcısı Isabel Rochev adında bir kadın. | Open Subtitles | نائبة رئيس عمليات التملّك هي امرأة اسمها (إيزابل روشيف). |
Isabel Rochev ve Başlıklılar'a ne yapabileceğimi göstermeden olmazdı. | Open Subtitles | أجل، ولعلمت (إيزابل روشيف) وذوي القلنسوة عمّا بوسعي فعله. |
Lisa, Isabel adında biri seni arıyor. | Open Subtitles | (ليزا)، لديك اتصال من أحدهم يدعى (إيزابل). |
Bay Saltzman var ya, Rick. Onun karısı da bu civardanmış. Onun ismi de Isobel'miş. | Open Subtitles | سيّد (سالتزمان) ، زوجته كانت من بلدة قريبة من هنا و أسمها كان (إيزابل). |
Şimdi, dinle. Eğer gidip Isobel'in arkadaşıyla konuşmaya karar verirsen, ben de seninle geleceğim. Tamam mı? | Open Subtitles | الآن , أصغي لو قررتِ الذهاب للتحدّث إلى صديقة (إيزابل) ، سآتى معكِ ، إتفقنا؟ |
Eminim Isobel'i senden dinlemek isteyecektir. | Open Subtitles | أنا على يقين أنها تودّ الأستماع إلى سيرة (إيزابل) , هذا ما يروق لها. |
Seninle konuşmak istiyorum. İşte bu kadın, Isobel. | Open Subtitles | أناأودّالتحدثمعك ، هذهِ هي المرأة ، (إيزابل). |
Ben gayet iyiyim. Biliyor musun, Isobel bana geldi. O beni buldu. | Open Subtitles | أنا أتدبر الأمر جيداً ، أتعلم (إيزابل) أتت إليّ ، حيث عثرت عليّ. |
Isobel. Sürpriz hediyeler hiç de adil değil. Sana bir şey almadığım için hep kötü hissediyordum. | Open Subtitles | ( إيزابل) ، مباغتتي بهدية ليس عدلاً، دائماً ما أشعر بالذنب أنـّي لا آتي لكِ بهدية. |
Vampir atam Katherine'le bağı olan ve vampir kardeşini düzen biyolojik vampir annem Isobel hakkında mı? | Open Subtitles | (إيزابل) , أمى بالولادة مصاصة الدماء، المُرتبطة بجدتي مصاصة الدماء (كارثين). و التى أخذلت مصاص الدماء أخيك؟ |
Sanırım Isabelle hakkında çok az konuşacağım. | Open Subtitles | -أظن أنّ عليّ التقليل من الحديث عن (إيزابل ). |