Bizi durdurmaya kalkan olursa ilk kurşunu yiyecek kişi sen olursun. | Open Subtitles | أي واحد يحاول إيقافنا ستكون أنت أول من يحصل على رصاصة |
Tek başımıza çok bir malımız mülkümüz, gücümüz yok belki ama bir araya geldiğimizde durduramaz kimse bizi. | TED | فردياً، ليس لدينا الكثير من الثروة والسلطة، لكن كمجموعة، لا يمكن إيقافنا. |
Bizi durduramazsın Belediye Başkanı West! Hepimiz güçlüyüz. | Open Subtitles | لا يمكنك إيقافنا أيها العمدة ويست نحن أقوياء جداً |
Onlar bizi durdurmak ve önümüzü kesmek için uğraşıyor ama biz onları engelledik. | Open Subtitles | لقد حاولوا إيقافنا حاولوا إعاقتنا لكننا منعناهم من فعل ذلك |
- Oh adamım, senin bu işte iyi olacağını biliyordum. Eğer frenleri serbest bırakırsak bizi durduramazlar. - Eğer bırakırsak bizde durduramayız. | Open Subtitles | عظيم , وبهذه الطريقة لا يمكنهم إيقافنا ولا يمكننا أن نوقف القطار أيضا |
- Bizi durduramazsınız, Doktor. Çok doğru. | Open Subtitles | أتحرق شوقاً لأراها - لا يمكنك إيقافنا يا دكتور - |
Peki, biz kovan, fırtına ama olabilir sonra tekrar, muhtemelen sadece onları bize durdurmaya yardımcı olur. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن ندمّر الخلية لكن مجدداً هي قد تساعدهم في إيقافنا |
Biri bizi sürekli durdurmaya çalışırken dördüncü kişiyi bulmak daha da zor olacak. | Open Subtitles | الأمر سيُصبح أصعب . بالعُثور علي الشخص الرابع . مع شخص ما يُحاول جاهداً إيقافنا |
Ve füzenin GPS'ini kurcalamaya başladığımda hackerler ne yaptığımı görecek ve beni durdurmaya çalışacaklar yani kim hızlı hacklerse kazanır. Tek seçeneğimiz bu. | Open Subtitles | سيرى المخترقون ما سأفعله وبعدها يحاولون إيقافنا لذا من يخترق أولا يفوز إنه خيارنا الوحيد |
100.000'imiz Kahire sokaklarına çıkarsak kimse bizi durduramaz. | TED | إذا قام 100 ألف منا بالتظاهر في شوارع القاهرة، لن يستطيع أحد إيقافنا. |
Aç müziğin sesini, durduramaz kimse artık bizi | Open Subtitles | ارفعوا صوت الموسيقى لا يمكن لأحد إيقافنا الآن |
ve sonra.... kimse bizi durduramaz. | Open Subtitles | و بعد ذلك لا شيء يستطيع إيقافنا |
Biz yüzmek istiyoruz ve sen bizi durduramazsın! | Open Subtitles | نريد أن نسبح، و لايمكنك إيقافنا |
Fark etmez. Hiçbir şekilde bizi durduramazsın. | Open Subtitles | حسناً , لايهم لا يمكنك إيقافنا بأي حال |
Bunu durdurmak için yapabileceğin hiç bir şey yok. | Open Subtitles | ولن تستطيع إيقافنا مهما فعلت وكل ما تستطيع القيام به |
Dikkat çekmeden bizi durduramazlar. | Open Subtitles | لا يستطيعون إيقافنا بدون التعرض, بدون عواقب. |
Bizi durduramazsınız! Seni pis hain! | Open Subtitles | لن تتمكن من إيقافنا أيها الخائن القذر |
engel olamaz ama yavaş bir düşüş sağlar! | Open Subtitles | لا يمكنه إيقافنا لكنه سيمنحنا اصطداماً جيداً |
Bizi artık ancak Tanrı durdurabilir. | Open Subtitles | الله وحده قادر على إيقافنا الآن. |
Boykotla bizi durduracak hiçbir yasa yok. | Open Subtitles | إذا نجحنا في المقاطعة فلن يستطيع أحد إيقافنا |
Merthin, sence Kraliçe bizi tekrar durdurmayı deneyecek mi? | Open Subtitles | "مرثن)، أتعتقد بأنّ الملكة) ستحاول إيقافنا مجدّدًا؟" |
Araba da hibrit olunca bizi durdurabilecek hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | و سيارة هجينة لذا لم يكن يمكن إيقافنا نظريا |
- Gerçekten isteseler bizi durdurabilirler. | Open Subtitles | بإمكانهم إيقافنا , إذا كانو يريدون ذلك حقاً |
Yerel bir askeri birlik tarafından durdurulduk... | Open Subtitles | لقد تمّ إيقافنا عند نقطة تفتيش عسكريّة محليّة في طريقنا إلى (بالوني).. |
Ona, durdurulmayı göze alamayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أننا لا يمكن أن نجازف بأن يتم إيقافنا |
Cinayeti durdurduktan sonra istediğini yapabilir. | Open Subtitles | حسناً، يمكنها أن تفعل ما يحلو لها بعد إيقافنا لجريمة القتل. |