"إيكهارت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eckhart
        
    Eğer bu adamın cidden Lawson'un anlaşmalarında parmağı varsa o halde Başkan Eckhart'a düzenlenen komployu da biliyor olabilir. Open Subtitles إذا كان هذا الرجل حقا لديه خط على التعاملات لوسون، و ثم ربما لديه بعض المعلومات على عصابة ضد الرئيس إيكهارت.
    Yani Başkan Eckhart finanse edilmemiş eğitim tasarısını oylamaya sunmam için beni ikna etmeye yollamadı seni. Open Subtitles إذن أيها الرئيس إيكهارت لم ترسل لك إقناعي لجلب له تماما مشروع قانون التعليم غير الممول للتصويت في المنزل؟
    İyi. - Hey, Eckhart'a merhaba demelisin, dostum. Hadi. Open Subtitles -تعال إلقي التحية علي "إيكهارت" إنه هناك
    Sen Dedektif Eckhart'ı vurdun. Open Subtitles أنت أطلقت النار على المخبر إيكهارت
    Eckhart Tolle'nin dediği gibi: "farkındalık (bilinç) ve varoluş her zaman şimdide olur." Open Subtitles كما يقول إيكهارت تول، "الوعي والوجود يحدثان دائما في الوقت الراهن".
    S.E. Eckhart'ın siz olduğunuzu söyleyen dedikodular doğru mu? Open Subtitles التي تقول أن (س. أ إيكهارت) هو أنت في الحقيقة؟
    Hollis Eckhart olmalı. Burada kalan bir hastamızdı. Open Subtitles (ربما يكون، (هوليس إيكهارت لقد كان مريضاً هنا
    Hollis Eckhart'ın ayakkabısının altında bulduğumuz madde, Open Subtitles الأثر الذي وجدناه بقاع حذاء (هوليس إيكهارت)
    Sence Hollis Eckhart aşağıda mı? Bunu göreceğiz. Open Subtitles (هل تعتقد أن، (هوليس إيكهارت بالأسفل هناك ؟
    Eckhart'ı kaybettik. Gece yarısından hemen sonra, parkta. Open Subtitles لقد فقدنا، (إيكهارت) بالمتنزه فقط بعد منتصف الليل
    Eckhart, hala bu tünellerden birinde olabilir. Open Subtitles إيكهارت) يمكن أن يكون متواجد) بأحد هذه الأنفاق
    Eğer Eckhart'a benzeyen birisini tespit ederse, derhal beni arıyorsun. Open Subtitles ولو أن احد ولو من بعيد يبدو مثل إيكهارت)، إتصل بي في الحال)
    Mac, görünen o ki Eckhart kendisine biraz zaman kazandırmaya çalışıyormuş. Open Subtitles ماك)، يبدو أن (إيكهارت) يحاول) أن يشتري لنفسه بعض الوقت
    - Bu doğru. Ama bence Eckhart tüm bunları daha karanlık işler için hesaplıyordu. Open Subtitles صحيح، ولكن يبدو لي أن (إيكهارت) يستخدم هذا الغرض ليحسب شيئ أكثر إظلاماً
    Eckhart'ın kurbanları üzerinde bulduğumuz notların yazılı olduğu kağıt parçalarıyla eşleşiyor. Open Subtitles انهم متطابقون للمذكرات السابقة التي (وجدناها على ضحايا، (هوليس إيكهارت
    Eckhart'ın yeraltı evinden toplanan notları. Open Subtitles (كتابات، (إيكهارت جمعناها من منزله تحت الأرض
    Eckhart'ın kurbanlarından hiçbiri yapmakla suçladığı görevlerde çalışmıyorlar. Open Subtitles (لا أحد من ضحايا، (إيكهارت مرتبط بالأعمال التي أتهمهم بالقيام بها
    Ve tüm bunlardan çıkardığımız sonuç, ...onlar Eckhart'ın karısının öldüğü olayın asıl şiddeti veya etkileriyle doğrudan bağlantılı değiller. Open Subtitles و من كل شيئ قمنا بجمعه ليسوا حتى مرتبطون عن بعد بعمل العنف اصلي الذي أدي (الى مقتل زوجة، (إيكهارت
    Eckhart'ın sağlık kayıtlarından anlaşıldığı üzere sanrısal şizofrenisi var. Open Subtitles سجل، (إيكهارت) الطبي صنفه كمريض بالفصام التوهمي
    Doğru. Ve eminim ki Hollis Eckhart, gerçeği ve trajediyi birbirinden ayırt edemiyor. Open Subtitles (تمام، أنا أعتقد أن، (هوليس إيكهارت لم يكن قادر على فصل المآسي عن الحقيقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more