Halen daha hayatın anlamının ne olduğunu bilmiyorum. Ya da Bize neden verildiğini. | Open Subtitles | ما زلت لا أعرف المغزى من هذه الحياة أو لماذا وُهبنا إيّاها أصلًا |
Ama gezip dolaşırken Bize sağladığı rahatlık için buna değer. | TED | لكنها تستحق كل هذا العناء من أجل الحرية التي تعطينا إيّاها وبينما نحن نعمل. |
Tanrım, Bize nimet buyurduğun bu akıl almaz miktardaki donmuş gözlemeler için sana minnettarız. | Open Subtitles | يارب، نشكرك على هذه الكمية الكبيرة من الوافلز المجلد التي وهبتنا إيّاها ولكن بما أنّنا كنّا مؤمنين بك |
Karşılığında bir şey almadan Onu bana vermeni hiçbir zaman beklemedim. | Open Subtitles | -أخالك أسأت فهمي لم أتوقّع يوماً أن تعطيني إيّاها دون مقابل |
Sadece varsayımla hareket ediyorum ama hemen Onu bana verir misin? | Open Subtitles | الآن، أعرف أنّني جوهريّاً أبالغ في الأمر، لكن هل يمكنكِ أن تعطيني إيّاها الآن؟ |
Miras çiftlerime, size son bir hediyem var ve kendi ellerimle vermek istedim. | Open Subtitles | حسنٌ ,لديّ هديّةٌ باقيّة ،لكما,الأزواج التراثيان الخاصين بي ورغبتُ بأن أعطيكم إيّاها بنفسي |
Doğu Almanyalı yargıç sana ne verdi? | Open Subtitles | ما النتيجة التي أعطاك إيّاها حَكم "ألمانيا الشرقية"؟ |
Eğer kodu biliyorsa Bize öylece vereceğinden çok şüpheliyim. | Open Subtitles | إن كان يعرف الشيفرة فلا أعتقد أنه سيعطينا إيّاها |
Evet, belki, ama berbat edersek, Bize olan güvenleri yok olabilir. | Open Subtitles | ربّما لكن إن أخفقنا فستنعدم الثقة التي منحونا إيّاها |
Videoları Bize vermemen için sana en şiddetli karşı çıkacak kişi katil olacaktır. | Open Subtitles | وسيكون الرجل الذي يصرّ على أنّ تلكَ القوّة التي لا يجدر بكَ أن تعطينا إيّاها |
Bize verdiğin tüm evraklar sahteydi. | Open Subtitles | هذه الملفات التي أعطيتنا إيّاها جميعها مزورة. |
Ve büyü buyuruyor ki, Bize hayat veren ağaç onu bizlerden alabilir de. | Open Subtitles | والتعويذة جعلت من الشجرة التي أوهبتنا الحياه، قادرةٌ على سلبنا إيّاها. |
Bize öğrettiğin numaralardan birisiyle tüydük. | Open Subtitles | استفدنا هناك من أحد الخدع التي علّمتنا إيّاها. |
Kendi ellerinle Bize vereceksin. Ona bu hareketleri kapıda bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | سوف تعطينا إيّاها لقد طلبتُ منها أن تضع مشاعرها جانباً |
Kraliçe Onu bana emanet etmişti. Asıl ben ayrılmamalıydım. | Open Subtitles | الملكة أعطتني إيّاها كان يجب أن أكون هنا معه |
Kraliçe Onu bana emanet etmişti. Asıl ben ayrılmamalıydım. | Open Subtitles | الملكة أعطتني إيّاها كان يجب أن أكون هنا معه |
Bu arada beni iyi yakaladın. Onu bana öğretmelisin. | Open Subtitles | حركة رائعة لإسقاطي بالمناسبة، عليك أن تعلمني إيّاها. |
Bir nota benziyor. Onu bana verin! | Open Subtitles | ــ تبدو ملاحظة ــ أعطني إيّاها |
Evet ama yine de, Onu bana verdiler. | Open Subtitles | -نعم ، ولكن لا تزال كذلك ، لقد أهدوني إيّاها |
Perakende satış fiyatı 600 dolar. Eğer bana bir iyilik yaparsanız size bedava ama. Bedava mı? | Open Subtitles | سردها بـ 600 دولار، لكنّني سأعطيكنّ إيّاها مجّـانًا إن عملتما لي معروفًا. |
Hepsini alırsanız, size dokuz binliğe veririm. | Open Subtitles | خذها كلّها، سأعطيك إيّاها مقابل تسعة آلاف كاملة |
- Söyledim sana, dostum. Onu bana Aziz verdi. | Open Subtitles | لقد أخبرتك يا رجل ! "سانتا" أعطاني إيّاها |