Onlar da babalarının gücünü Harun'un oğullarına pay etti, böylece artan sayıda kurban ve iman ayini için... yeterli sayıda yüce rahibi oldu. | Open Subtitles | اشترك مع أبناء هارون اكتمال قوة اباهم لتوفير كهنة قيمين بأعداد وافرة بتزايد طقوس التضحيه والعبادة |
Oğullarımın babalarının bir şey yarattığını bilmesini isterdim. | Open Subtitles | ارغب ان يعرف ابنائي ان اباهم فعل شيئا جيدا |
babalarının vurulduğu duymaları onları çok üzer. | Open Subtitles | وحقاً امر محزن ان يروا اباهم يصاب بطلقُ ناري |
Babalarını iki ayda bir başka bir kadınla görmek onlar için fazlasıyla kafa karıştırıcı olur. | Open Subtitles | سيكون الامر مشوشاً عليهم ان رأو اباهم كل شهرين مع امرأه مختلفة. |
Mileva Maric, Zürih'te tam velayet sahibi olmaya devam edecek ve çocukların Berlin'de Babalarını ziyaret etmelerine izin verilmeyecek. | Open Subtitles | ميليفا ماريك سوف تحتفظ بوصايتها الكاملة في زيوريخ, و الاولاد غير مسموح لهم بزيارة اباهم في برلين |
Ve şu anda babalarının onları ne kadar sevdiğini bilmeye ihtiyaçları var. | Open Subtitles | والآن يحتاجون إلى معرفة كم يحبهم اباهم |
Belki Philippa ve Danny, babalarının aile şirketinin büyük bir yığınını, Tripp Goddard'a vermesini sevmemişlerdir. | Open Subtitles | انا اقول من الممكن ان (فيليبا) و (داني) لم يعجبهم ذلك (عندما وقع اباهم مع (تريب قودرد |
Onlara babalarının onları çok sevdiğini anlatmalısınız. | Open Subtitles | يجب ان تخبريهم ان اباهم حبهم |
Beni evde bekliyorlar. Babalarını sokak ortasında ölmüş görmek istemezler. | Open Subtitles | ولا يرغبون برؤية اباهم ميت في الشارع |