Polisler "24 saat içinde şehri terk et" dediklerinde, tek istediğim gözüne yumruğu çakmak, şantaj yapıp, haraca bağlamak, seni incitecek her şeyi yapmaktı. | Open Subtitles | :وعندما قال الشرطة اخرجي من المدينة في 24 ساعة كل ما أردت القيام به هو ان ابصق في عينيك ابتزازك استغلالك، أي شيء يؤذيك |
Sonra da, Bayan Blanche sana şantaj yapmaya kalkıştı ve onu da öldürdün. | Open Subtitles | حاولت الآنسة ً بلانــش ً ابتزازك و أنت قمت بقتلها يراودك الأمر بشكل طبيعي بالنسبة لك أليس هذا القتل ؟ |
Ve birileri, siz ve nişanlınızın sırrını herkese söyleyeceğine dair şantaj yaparak sizden para koparmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وأراد شخص ما ابتزازك بهذا السر وسوف يتخلى عنك خطيبك بالتأكيد ، إذا اكتشف هذا؟ |
Belki konseyi ikna edebiliriz. Sana şantaj yapıldığına onları ikna ederiz. | Open Subtitles | ربما علينا محادثه المجلس ونقنعهم بأنه تم ابتزازك |
Büyük şirketler sizi bu şekilde kazıklamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | لهذا تظن تلك الشركات أنه يمكنها ابتزازك |
Yani, birileri sana şantaj yaptığında, genellikle bunun anlamı, diğer insanların bilmesini istemediğin bir şeyler bildiğidir. | Open Subtitles | أعني , عندما يحاول شخص ما ابتزازك , عموما هذا يعني انهم يعرفون شيئا انكِ كنتِ لا تريد أن يعرفه الناس الآخرين |
Neye şantaj yapmak istediğimi bulayım sana döneceğim. | Open Subtitles | سأرى ما الذي سأفعله عندما أنتهز فرصة ابتزازك و هذا راجع إليك |
Bay Burt dün gece sana şantaj yapmaya kalktı. | Open Subtitles | ليلة امس, حاول السيد بيرت ابتزازك |
Eğer sırlarınızı bilirsek, size şantaj yapılamaz değil mi? | Open Subtitles | إذا عرفنا أسرارك فلا يمكن ابتزازك |
Ve birileri, sen ve nişanlının sırrını herkese söyleyeceğine dair şantaj yaparak senden para koparmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وأراد شخص ما ...ابتزازك بهذا السر وسوف يتخلى عنك خطيبك بالتأكيد ... إذا اكتشف هذا؟ |
Anneme ve bu şirkete şantaj yapmanız hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لم يعجبني ابتزازك لوالدتي ولهذه الشركة |
şantaj mektubuna bronzlaştırıcı bulaştırmışsın. | Open Subtitles | تركت كريم السمرة على رسالة ابتزازك |
- Bunun bir şantaj olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انت واثق بأنه لم يكن يحاول ابتزازك ؟ |
Evime dalıp beni şantaj yapmakla suçluyorsun. | Open Subtitles | إنك تتهمني بمحاولة ابتزازك |
Gerçekten üzgünüm. Size şantaj yapmak istememiştim. | Open Subtitles | آسف، لم أريد ابتزازك |
Polis değilim ve sana şantaj yapma niyetinde değilim. | Open Subtitles | -أنا لست شرطياً ولست أحاول ابتزازك |
Size hiç şantaj yapıldı mı? | Open Subtitles | أتمّ ابتزازك من قبل؟ |
Ama diğer seçenek, size ilk kampanyanızdaki yasa dışı yardım ya da Ağustos Medikal konusunda Parish örgütüyle yaptığınız anlaşma ile şantaj yapmak olacaktı. | Open Subtitles | ابتزازك, بأفعالك الغير قانونية بحملتك الأنتخابية الأولى, او أنكِ قد عملتِ لصالح مؤسسة (باريش). |
Senin cadı olduğunu öğrendi ve şantaj yaptı. | Open Subtitles | اكتشف أنك ساحر وحاول ابتزازك |
Ayrıca sizi kazıklamaya da çalışmıyorum. | Open Subtitles | وانا لا احاول ابتزازك |