"ابناً" - Translation from Arabic to Turkish

    • oğlun
        
    • oğul
        
    • oğlu
        
    • oğlum
        
    • evlat
        
    • çocuğu
        
    • oğlumu
        
    • oğlunuz
        
    • evlattı
        
    • oğulları
        
    • evladı
        
    • oğluydum
        
    Bir oğlun olduğuna inanmak istedim ve hayal gücümü kullandım. Open Subtitles أردت أن أصدق أن لك ابناً لذلك تركت لخيالي العنان
    Sadece bufaloları burnundan tutup dolaştıracak kadar cesur bir oğul istiyorum. Open Subtitles أريد فقط ابناً يكون شجاعاً وهو طفل يقود الجاموس من أنفه
    Onun oğlu olmak kolay değil Fredo. Hiç kolay değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن يكون المرء ابناً ليس سهلاً على الاطلاق
    Sadece bu soruya özel olarak bir oğlum var diyelim. Open Subtitles بالنسبة لهذا السؤال, فلنفترض أن لدىّ ابناً واحداً فقط
    Ya hayırlı bir evlat ol ya da kayalıklara çakıl. Open Subtitles كن ابناً باراً أو غطس في الصخور التي في الأسفل
    Agag kraliçesi kurtulduğunda, bir erkek çocuğu doğurdu. Open Subtitles بقيت زوجة أجاج الملكة على قيد الحياة وولدت ابناً
    Yani onunla birlikte olmak istiyorsun, ama bir oğlun olduğunu sanıyor. Open Subtitles أعني، مثلا. أنت تريد أن تظل معها لكنها تفكر أن لك ابناً
    Peki o muhteşem oğlun neden her yere yırtık ayakkabı ile gitmene izin veriyor? Open Subtitles آيغوو ، ربيتي ابناً عظيماً يا سيدتي ومع ذلك ترتدين هذا الحذاء المهترء دوماً
    İstediğin kadar oğlun yokmuş gibi davran, beni reddet. Open Subtitles اذا تستطيع انت تتظاهر بأنك لا تملك ابناً
    oğul olmak kolay değil, Fredo. Kolay değil. Annem derdi ki: Open Subtitles ليس سهلاً أن يكون المرء ابناً ليس سهلاً على الاطلاق
    Sanırım bir oğul sahibi olacağım. Bu senin de varisin olacak. Open Subtitles أعتقد أنني سأنجب ابناً وسيكون وريثاً لك كذلك
    Çünkü bu olmazsa aynı sonuç tekrarlanır, babasız bir oğul, oğlunu nasıl seveceğini bilmeyen bir baba olur. Open Subtitles لأنّه، من دون ذلك، سيتصرّف بنفس الطريقة تماماً. سيكون ابناً آخراً من دون أب
    Kraliyet mahkemesinde rahip yardımcısı olan birinin oğlu olarak daha inançlı olmalısın. Open Subtitles بصفتي ابناً لشماس سابق في الكنيسة ينبغي أن يكون لديك المزيد من الإيمان
    Bir yerlerde yeni okudum onun bir rahibin oğlu olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles قرأت للتو مقالاً عنه هل تعلم بأنه كان ابناً لكاهن ؟
    Annesi hep bir oğlu olsun isterdi. O yüzden şans getirsin diye külotumu bile istedi. Open Subtitles والدته أرادت أن تنجب ابناً لذلك استعارت سروالي التحتي للحظ
    Demek istediğim, benim de 6 yaşında bir oğlum var ve o da bana, hâlâ küçük bir bebek gibi geliyor. Open Subtitles ما عنيته هو أن لي ابناً عمره في الـ6 وما زلت أعتبره طفلًا
    Klişe olacak ama, kızımı kaybetmiyorum, bir oğlum oluyor. Open Subtitles أجل. ثمة فكرة قديمة، أنك لن تفقد ابنتك طالما ستكتسب ابناً.
    Benim gibi boktan birinin sanki hep iyi bir evlat olmuşcasına değiştiğini görünce... daha da fazla etkilenecekler. Open Subtitles سيتعجّبون أكثر لأنّ شخصاً فاشل مثلي أصبح من النخبة وبعدها سأكون ابناً مطيعاً
    Ya da, nefret ve cinayete niyetlenirken bile, iyi bir evlat olmaya çalışan Darryl Cotton'a ne dersin? Open Subtitles أو كيف أن داريل كوتون يحاول أن يكون ابناً صالحاً حتى وإن عنى ذلك الكراهية و القتل؟
    Başka bir evrene geçip benim olmayan bir çocuğu aldım. Open Subtitles عبرت إلى عالم آخر، وأخذت ابناً لا يحقّ لي.
    Kusura bakma, bir oğlumu o ölüm tuzağında kaybettim, diğerini de kaybetmeyeceğim. Open Subtitles أنا آسف، لكني سبق وأن خسرت ابناً في فخ الموت ذاك. ولن أخسر آخر.
    ama Tayland'da işsiz bir oğlunuz olması bir başarı olarak görülür. TED ولكن عندما يكون لديك ابناً عاطلاً في تايلاند فذلك ينظر اليه على انه انجاز نوعاً ما
    O çok iyi bir evlattı ve bu çiftlik onsuz tam bir çöplük. Open Subtitles لقد كان ابناً طيباً, المزرعة تالفة بدونه
    Brad isminde bir oğulları daha var. 14 yaşında. Open Subtitles و يملكان ابناً آخر يدعى (براد) و هو بالرابعة عشر من عمره
    Seni Labirent'in hayırlı evladı olarak görmektense ölmeyi yeğlerim, anladın mı? Open Subtitles و سأموت قبل أن أراك ابناً مُطيعاً للمتاهة.. أتسمعني؟
    Bir zamanlar başkasının da oğluydum. Open Subtitles كنتُ ابناً لشخص آخر أيضاً في السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more