"ابنة أختي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yeğenim
        
    • Yeğenimi
        
    • yeğenime
        
    • yeğenimle
        
    • Yeğenimin
        
    • kardeşimin torunu
        
    • yeğeni
        
    Kurtuldular mı?" Mesajlardan biri diyordu ki, "Sanırım küçük yeğenim Masa'yı kurtardın." TED إحدى هذه الرسائل كان فيها: " أعتقد أنك انقذت ابنة أختي "ميساء".
    Ağzına sağlık. Görüşürüz minik yeğenim. Open Subtitles من فمك لأذن الإله إلى اللقاء ابنة أختي الصغيرة
    - Bu da karnında benim yeğeni. - O da benim yeğenim. Open Subtitles هذه ابنة أختي في ذلك البطن إنها ابنة اختي أيضاً
    Kralın Yeğenimi farketmesi için gerekli parayı buldun mu? Evet Düküm. Open Subtitles هل وجدت بعض الوسائل لتضع ابنة أختي أمام الملك?
    yeğenime bir baloda eşlik ediyordum. Küçük bir sorun yaşadık. Open Subtitles كنت أرافق ابنة أختي إلى الحفل الراقص و واجهتنا مشكلة ما
    Gündüzleri yeğenimle sürekli sinemaya gideriz. Bu harika bir şey. Okulu kırmak gibi. Open Subtitles أنا آتي طوال الوقت مع ابنة أختي إنه أمر رائع, كلعب الهوكي
    Düğün, Yeğenimin vaftiz töreniyle aynı gün ve ben ailemin beni görmesini istiyorum. Open Subtitles كل ما في الأمر هو أنه يصادف اليوم عينه الذي ستعمّد فيه ابنة أختي وأريد من والدي أن يكونا هناك في الوقت المناسب لرؤيتي
    yeğenim Claudia. Bir süreliğine benimle kalıyor. Open Subtitles هذه ابنة أختي كلوديا، والتي ستمكث معي لفترة
    Benim yeğenim olsa bile hiçkimseye hoşgeldin şeker kız töreni yapılsın istemiyorum. Open Subtitles ، و مع أنها ابنة أختي . أنا لا أريد لأي أحد أن يعاملها معاملة خاصة
    Dün beni öldür derdim ama bugün yeğenim burada. Open Subtitles لو كان هذا بالأمس لطلبتُ منك قتلي، ولكني اليوم برفقة ابنة أختي
    Redondo Beach'e gece otobüsüyle gideceğim. Beni orada yeğenim alacak. Open Subtitles سأستقل الحافلة المتوجهة إلى شاطىء "ريدوندو ابنة أختي ستقوم بأخذي
    - Phoebe. - yeğenim için endişelenemez miyim? Open Subtitles فيبي ألا يمكنني أن أقلق على ابنة أختي ؟
    Daha çok Nunley'deki altı yaşındaki yeğenim gibi. Open Subtitles بل مثل ابنة أختي في الغولف المصغّر
    yeğenim annem nerede diye soruyordu. Open Subtitles ابنة أختي الصغيرة تسأل اين أمها
    Hafta sonu için Yeğenimi bana bıraktılar, ama onu gezdiremeyecek kadar hastayım. Open Subtitles إستمع ، ألتصقت بـ ابنة أختي لعطلة نهاية الإسبوعِ لكن الآن أَنا مريضُ جداً
    Prensesi kaçırmayacağız. Yeğenimi kurtarıp, ailesinin yanına götüreceğiz. Open Subtitles لن نخطف أميرتهم، سننقذ ابنة أختي ونعيدها لعائلتها
    Prensesi kaçırmayacağız. Yeğenimi kurtarıp, ailesinin yanına götüreceğiz. Open Subtitles لن نخطف أميرتهم، سننقذ ابنة أختي ونعيدها لعائلتها
    Ailemizin yeni yıl partisinde şarkı söylemek istediği zaman yeğenime yaptığım gibi. Open Subtitles كما فعلت مع ابنة أختي لما أرادت الغناء في العيد
    Her sabah bana kardeşimin odası ile ilgili rapor vereceksin ve yeğenime bakacaksın. Open Subtitles لقد تم تعيينك في غرفة شقيقتي كل صباح لرعاية ابنة أختي
    Sadece bana göre bunu yeğenimle konuşmak çok garip. Open Subtitles إنه أمر يصعب عليّ التحدث فيه مع ابنة أختي فحسب
    Bu yorumu dikkate almamalı, milyonlarca fotoğraf çekmeli, ve o anın doğal eğlencesinden bir anlık için dikkatimi dağıtmamalı mıyım, ve bunu yaparken kendim olmak için ayağa kalkmamamın ortaya çıkmasının utancıyla yürürüm, özellikle Yeğenimin önünde. TED هل اترك هذا التعليق يمضي، التقط مليون صورة، ولا أفقد انتباهي ولو للحظة عن الفرحة النقية التي تعم اللحظة، ومن خلال القيام بذلك، الخروج بالعار الذي يرافق عدم دفاعي عن نفسي، وخاصةً أمام ابنة أختي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more