| Bir düzine polis gelmedi ve Yeğenin de onlardan biriydi. | Open Subtitles | قرر بعض الضباط أن لا يستجيبوا للبلاغ وكانت ابنة أخيك واحدة منهم |
| Yeğenin ve fikirleri benim sonumu getirecek. | Open Subtitles | ابنة أخيك و أفكارها سيكونا نهايتي في نهاية المطاف |
| Umarım Yeğeniniz salak olduğumu düşünmemiştir. | Open Subtitles | اتمنى ألا تعتبرنى ابنة أخيك ابلها |
| Yeğeniniz Atia çok kibar, ve baş kahin din hakkında ahlaklı konuşmalar yaptı. | Open Subtitles | ابنة أخيك (أتيا) مؤدبة جداً و رئيس المتنبئين أضاف ملاحظات جيدة عن الدين |
| Hasta yeğenine bir hayrın dokunurdu işte, fena mı? | Open Subtitles | و لا العروض, وتترك ابنة أخيك التى لديها ماجيستير العلوم؟ |
| Yeğenini gerçekten kurtarmak istiyorsan başımdan çekil de işimi yapayım. | Open Subtitles | إن وددت إنقاذ ابنة أخيك حقًا، فكفي عن إزعاجي ودعيني أنفذ عملي. |
| Sanırım ufak Yeğeninin hiç şansı yokmuş. | Open Subtitles | أفترض أن ابنة أخيك الصغيرة لم تكُن لديها فرصة من الأصل. |
| Yeğenin, kardeşinin ilgisini çekmek istiyor gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو لي أن ابنة أخيك تحاول جذب انتباه أخيك |
| Ve bu da seni, ikimizin de korumaya çalıştığı Yeğenin için bir yük haline getiriyor. | Open Subtitles | وهذا سيجعلك عبئًا على ابنة أخيك التي نحاول كلانا حميتها. |
| Yeğenin üyeyse eğer eminim Antonio Castro'da üye olmak istiyordu. | Open Subtitles | إذن لو كانت ابنة أخيك عضوة، فإنّ بكلّ تأكيد كان (أنطونيو كاسترو) يطلب الإنضمام. |
| Geçenlerde Yeğenin kantinden ayrılmamış mıydı? | Open Subtitles | ألم تترك ابنة أخيك الحانة؟ |
| Yeğenin Camille hakkında konuşmak istiyorum. Şimdiye kadar hafızasındaki boşlukları fark etmiş olduğundan eminim. | Open Subtitles | أودّ مخاطبتك عن ابنة أخيك (كاميل) أوقن أنّك تشكّ بخواءات ذاكرتها |
| Karşılığında ben de Yeğenin Cami'nin güvenliğini sağlayayım. | Open Subtitles | وبالمقابل سأضمن لك بقاء ابنة أخيك (كامي) في أمان |
| Yeğeniniz için ambulans yolda. | Open Subtitles | إسعاف قادم على الطريق لأجل ابنة أخيك |
| Yeğeniniz romantik biri Profesör. | Open Subtitles | ابنة أخيك رومانسية، يـا أستاذ. |
| Yeğeniniz tam bir romantik, profesör. | Open Subtitles | ابنة أخيك رومانسية، يـا أستاذ. |
| Mrs Kennicut sizin Yeğeniniz değil, Komiser. | Open Subtitles | السيدة " كانيكاد " ليست ابنة أخيك |
| yeğenine, annesini ne kadar çok sevdiğini anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر ابنة أخيك كم أنّك اكترثت بأمها |
| Bir Crescent'ım, yeğenine en yakın olan şey büyükannesi olmalı. | Open Subtitles | من معشر (الهلال)، وأقرب شيء تملكه ابنة أخيك لوالدة جدَّة. |
| - Yeğenini beğenmiyorum. | Open Subtitles | بسبب أنّها مثل ابنة أخي - لا أحب ابنة أخيك - |
| Yeğeninin The Paradise'ta gayet iyi olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | أنا سعيد لإخبارك بأن ابنة أخيك تعمل بجّدفي"الفردوس" |
| Sean beni Yeğeninle takas mı etmek istiyor? | Open Subtitles | هل يريدني " شون " مقابل ابنة أخيك ؟ |
| Ama senden, kardeşinden yeğeninden veya önemsediğin başkasından beslenmesine gerek yok. | Open Subtitles | لكن لا داعٍ لتغذيه عليك أو أخيك أو ابنة أخيك أو أي أحد تحفل به. |