"ابنتكما" - Translation from Arabic to Turkish

• Kızınızın
• kızınız
• kızınızı
• kızınıza
• kızın
• kızını

Kızınızın parmak iziyle dolu, içi kesilip boşaltılmış bir kitapta.
في داخل كتاب مُجوّف وبصمات ابنتكما عليه.

Kızınızın ihtiyacı olan danışmanlığı ben sağlayacağım.
سأقوم بتوفير الإستشارة التي ستحتاجها ابنتكما

Böldüğüm için kusura bakmayın ama acaba kızınız kalbi ile ilgili birşeyler takıyor muydu?
لا أقصد أن أتطفل ولكن هل كانت ابنتكما تلبس منظم للقلب؟

Hâlbuki kızınız yıllardır anlatmaya çalışıyor.
ولكن ابنتكما حاولت أن تخبركما به منذ سنين

- Efendim, lütfen sakin olun. Size söylemeliyim ki, kızınızı kaçıranlardan akıl almak pek iyi fikir değil.
والآن، فعلي إخبارك بأن أخذ نصيحة من خاطفي ابنتكما فكرة سيئة

kızınızı geri alma şansınızı arttırabiliriz, ama bizimle işbirliği yapmayı denemelisiniz.
بإمكاننا ان نزيد من فرصة استعادة ابنتكما بقوة ولكنه يتوجب عليكما فقط أنن تتعاونا معنا

O kadar yoldan geldim çünkü kızınıza yardım edebileceğimi biliyorum.
وقد قطعت مسافة طويلة لأنني أعلم بقدرتي على مساعدة ابنتكما

Ama kızın kalbini onaracak bir yol bulduğumuzu sanıyorum.
لكنى أظن أننا وجدنا طريقة لمعالجة قلب ابنتكما.

Doktor kızını bulacak ve onu ne pahasına olursa olsun koruyacak, biliyorum.
الدكتور سيجد ابنتكما و سيهتم بها مهما يتطلب الأمر و أنا أعلم هذا

Tek istediğimiz Kızınızın hikâyesini anlatabileceğiniz bir yer ayırmak.
جل مانريده أن نمنح لكما مجالًا للتحدث عن ابنتكما وأن ترويا قصتها

Kızınızın böbrekleri kötü durumda.
كليتا ابنتكما تتوقفان عن العمل

Kızınızın velayeti üzerinde konuşmaya odaklanalım.
لنحاول فقط أن نركز على حضانة ابنتكما

Kızınızın birtakım sorunları olduğunu biliyoruz.
-نحن نُدرك أنّ ابنتكما كان لديها بعض المشاكل

Kısraktan kastım at tabii ki, kızınız değil.
وأعني بالمهرة الحصان بالطبع وليس ابنتكما

Tüm bu süre boyunca kızınız atletsiz genç erkekleri seyrederek büyümek zorunda kalıcak.
طوال هذا الوقت، ابنتكما ستكبر تراقب كل هؤلاء الشبان المجاورين بلا قمصان

Yani kızınız Hannah her çocuğun olması gerektiği gibi yaratıcı.
اقصد ابنتكما هانا هي خلاقة ما ينبغي ان يكون عليه كل الاطفال

Ama şunu da belirteyim,kızınızı geri getirmek için o sizin tek şansınız.
ولكني أخبركما بأنها فرصتكما الوحيدة لإستعادة ابنتكما

Doktor kızınızı bulacak ve ne pahasına olursa olsun ona göz kulak olacak.
سيجد الدكتور ابنتكما و سيهتم بها مهما تطلب الأمر

Karınla beraber kızınızı bu gecelik eve götürün.
اذهب انت و زوجتك و خذ ابنتكما معكم الى المنزل.

Her ikinizde kızınıza ne kadar saygı duyduğumu ve sevdiğimi biliyorsunuz.
كلاكما تعلمان كم أحترم ابنتكما كم أحب ابنتكما

Bağrışmak ve kavga etmek ve birbirinize suç atmak kızınıza hiçbir fayda getirmeyecek.
و الصياح و الشجار و القاء اللوم لن يساعد ابنتكما

Siz çocuklar çiftsiniz ve o da senin kızın yani aile gibiyiz.
حسناً، أنتما شاذان وهي ابنتكما. إذاً نحنُ مثل العائلة.

Neden eşinle birlikte kızını alıp eve götürmüyorsun.
اذهب انت و زوجتك و خذ ابنتكما معكم الى المنزل.