"اتأخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç
        
    • sürmez
        
    • gecikebilirim
        
    • gecikmem
        
    • gecikeceğim
        
    Hızlı bir kahvaltı yaptık geç kalmamdan nefret eder. Open Subtitles ،تناولنا إفطار سريع لم يردني أن اتأخر عن العمل
    Bu saati aldı ve yarım saat ileri ayarladı. Bir daha hiç geç kalmamıştım. Open Subtitles لذلك إشترتها وقدمتها نصف ساعة حتى لا اتأخر مرة آخرى
    Randevumuza geç kalmamak için bitiremediğim bir cümle. Open Subtitles مع جملة غير منتهية كي لا اتأخر عن موعدنا الغرامي
    Finallerdeyiz, ve geç kalmama sebep oluyorsun. Open Subtitles نحن فى المباراه النهائيه وانت ستجعلنى اتأخر عليهم
    Biraz aşağılara gideceğim. Fazla sürmez. Open Subtitles سأذهب لأجري علي الطريق لبضعة اميال لا يجب ان اتأخر
    Fakat, son zamanlarda film eleştirmenliği işine başladım, ve ilk işime geç kalmak istemiyordum. Open Subtitles ولكني اخيرا اصبحت مثل الناقد السينمائي ولاأريد أن اتأخر عن اول ظهور سينمائي لي
    geç kalamam. Bir saate kadar başlayacak. Open Subtitles لا يمكن ان اتأخر سوف اكون على الهواء خلال ساعة واحدة
    Perde açılacak ve ben gösteriye tekrar geç kalmayacağım. Open Subtitles لقد رفعت الستارة ولن اتأخر مرة اخرى علي البرنامج
    Sabah saatim çalmadı ve ben de her yere geç kaldım. Open Subtitles لم يعمل المنبه اليوم وذلك ما جعلني اتأخر
    Eve geç geleceğim bu yüzden bensiz yiyin, olur mu? Open Subtitles سوف اتأخر بالعودة لذا تناولوا الطعام بدوني
    Biraz uzan. - İşe geç kalamam, hemşire. Open Subtitles افرد جسمك فقط لا أستطيع ان اتأخر علي العمل, ايتها الممرضه
    İşe geç kalamam, hemşire. Open Subtitles لا أستطيع ان اتأخر علي العمل, ايتها الممرضه
    Eğitimin ilk gününe geç kalmak istemem. Open Subtitles لاأريد ان اتأخر عن اول يوم لي في التدريبّ
    Dinle. Bazı şeyleri bitirmek için geç vakte kadar çalışmam gerek.. Open Subtitles اسمعي سوف اتأخر في العمل وانهي بعض الامور
    Ama bu sana göre korkunç bir durumsa, yarın geç kalabilirim. Open Subtitles لكن إذا كنت تظن ان ذلك سئ فربما اتأخر غداً
    İşe geç kalmadan gitsem iyi olacak. Open Subtitles حسنٌ ، يستحسن أن انصرف قبل أن اتأخر على العمل
    Turlarıma geç kalmak istemiyorum. Bekle lütfen. Open Subtitles عليّ أن اذهب لا اريدُ أن اتأخر على أعمالي
    20 dakika geç kalıyorum, sözünü bile etmiyor sonra da. Open Subtitles ومن ثم عندما اتأخر عشرين دقيقة هو لا يقول اي شيئ بخصوص ذلك
    Ben gidip kahvaltı için biraz süt alayım. Uzun sürmez. Open Subtitles سأحضر بعض اللبن للإفطار ولن اتأخر
    Orada olmak için elimden geleni yapacağım. Staten Island'dan geliyorum, o yüzden biraz gecikebilirim. Open Subtitles سأفعل كل ما بوسعى لأصل هناك ، كنت فى طريقى لستيت ايلاند ، لهذا قد اتأخر قليلاً.
    - Konuşmayı bırakırsan, gecikmem. Open Subtitles إن توقفتِ يوما عن الكلام لن اتأخر
    Gitmem gerek, yoksa mülakata gecikeceğim. Open Subtitles يجب ان اذهب والا سوف اتأخر على مقابلتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more