Üçümüz bu takımı Adalet Birliği bizden sır sakladığı için kurduk. | Open Subtitles | الـ 3 منا بدأوا هذا الفريق لان اتحاد العدالة كان يحفظ الاسرار منا |
Planın başarısı için bütün Adalet Birliği'nin bitkilerle dövüşürken görünmesi gerek. | Open Subtitles | , لهذه الخطة لتنجح كل ّ اتحاد العدالة يجب ان يرى يقاتل المخلوقات النباتية |
Yine de, hiçbir şeyin gerçek olmadığının farkındaydınız, bütün Adalet Birliği'nin ölümü de dahil. | Open Subtitles | , مايزال , انتم كنتم مدركين لا شيء كان حقيقا . بما في ذلك الوفيات لكامل اتحاد العدالة |
Klon önceden Adalet Ligi'ne katılması için programlanmıştı. | Open Subtitles | النسخة كانت مبرمجة مسبقا مع دافع للأنضمام إلى اتحاد العدالة |
Mutlu yıllar, Adalet Ligi! | Open Subtitles | , سنة جديدة سعيدة ! اتحاد العدالة |
Kızıl Kasırga Adalet Birliği'nin bir üyesidir. | Open Subtitles | ريد تورنيدو هو عضو من اتحاد العدالة |
Henüz değil, ama Tornado Adalet Birliği'nden. | Open Subtitles | , ليس بعد لكن تورنيدو هو اتحاد العدالة |
Gördüğünüz gibi Adalet Birliği direnmeye çalışıyor. | Open Subtitles | , كما ترون اتحاد العدالة يحاول الصمود |
Adalet Birliği bitkileri halledecek. | Open Subtitles | اتحاد العدالة سيعالج البناتات |