Washington sözcülerinin dediğine göre, bunun gerçekleşmesini bir telefon görüşmesi sağlamış. | Open Subtitles | مصدر في واشنطن قال ان ذلك تم بفعل اتصال هاتفي |
Hatta bir telefon görüşmesi bile ayarlayamaya çalışırım. | Open Subtitles | و حتى أنني سأُحاول ترتيب اتصال هاتفي بينكما |
Hayalini gerçekleştirmek için 15 yıl uğraş ve 15 saniyelik bir telefon görüşmesi bunu mahvetsin. | Open Subtitles | 15سنة لتبني حلمك و 15 ثانية من اتصال هاتفي تهدمه |
İyi. bir telefon araması almadım. Mark ileydim. | Open Subtitles | حسناً، لم استلم اتصال هاتفي فقد كنتُ مع مارك |
Her zaman bazı acil ya da telefon görüşmesi ya da maraton işemek mola. | Open Subtitles | إنها دائماً حالة طارئة أو اتصال هاتفي أو ماراثون في التبول ما الذي يجري ؟ |
Birden çok önemli bir telefon görüşmesi yapmam gerektiğini hatırladım. | Open Subtitles | تذكرت فجأة أنه عليّ اجراء اتصال هاتفي مهم |
Dışarı çıkıp bir telefon görüşmesi yapacağım. | Open Subtitles | سوف اكون بالخارج لاجراء اتصال هاتفي |
telefon görüşmesi! | Open Subtitles | أجر اتصال هاتفي |
Bir telefon görüşmesi yapmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أُجري اتصال هاتفي |
- Jeff, olay polisin, İkinci cadde ile Broadway'in kesiştiği bu park yerinde, akşam saat 18:00 itibariyle, bir bombalama eyleminin gerçekleşeceğini bildiren, isimsiz bir telefon ihbarı almasıyla başladı. | Open Subtitles | بدا كل شئ عندما تلقت الشرطة اتصال هاتفي من شخص مجهول قال ان هناك متفجرات معدة في هذا الكراج ,الساعة السادسة مساء |
Aptal bir telefon araması için $16 dolar mı? | Open Subtitles | 16 دولار مقابل اتصال هاتفي واحد؟ |