"اتصلت بهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • onları aradım
        
    • Onları aradın
        
    • onları arayıp
        
    • onlara telefon
        
    • Onlara haber verdin
        
    • Çağırdım
        
    Şirketinin adı çantanın yanında yazıyordu. onları aradım. Open Subtitles اسم الشركة اللتي تعملين بها مطبوع على الحقيبة لقد اتصلت بهم
    Bir ses duyup, onları aradım benim peşime geldiler Open Subtitles اتصلت بهم بشان الضوضاء التي اسمعها ولم ياتوا
    Onları aradın. Gitmelisin. Open Subtitles لقد اتصلت بهم ، عليك الذهاب
    - ...Onları aradın. - Sen mi aradın? Open Subtitles عقد صفقة معهم - اتصلت بهم -
    Ama bu konuda çok anlayışlıydın. Ben de onları arayıp işi kabul ettiğimi söyledim. Open Subtitles لكنك كنت مدهشاً حيال الموضوع لذا، اتصلت بهم أخيراً
    onları arayıp, James'in bir anma bölümü çekeceğini söylemenin ne kadar muhteşem olacağını biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كيف انه سيكون من الرائع لو اتصلت بهم و اخبرتهم بأن جايمس كان سيقوم بعمل لمٌ شمل العرض
    ...onlara telefon ettiğimde Edinburgh'daki en romantik otel olduğunu öğrendim. Open Subtitles الذي اتصلت بهم و اتضح انه , او ادعى انه اكثر الفنادق رومانسيه
    Onlara haber verdin. Open Subtitles اتصلت بهم.
    tıbbi personelleri... Onları Çağırdım. Ama bekleyemez. Open Subtitles لقد اتصلت بهم انهم مشغولون .وصديقي لا يمكنه الانتظار
    Evet, onları aradım ve tam olarak inkar etmediler. Open Subtitles وبعدها اتصلت بهم.. ولم ينكرو لي ذلك بالضبط
    Senden önce onları aradım ve keşke biz de böyle bir şey yapsaydık dediler. Yani, onlar Londra'da isterdi, ama hoşlarına gitti. Open Subtitles اتصلت بهم و قالوا أنهم يتمنون لو فعلوها في لندن في حالتهم و لكنهم كانوا متحمسين
    Sonunda cesaretimi toplayıp onları aradım. Open Subtitles اخيـرا حصلت على الجرائه اتصلت بهم ولم يكون هنك فتم تحويلي إلى المجيب الالي
    onları aradım ama bana dönmeleri ne kadar sürer sizce? Open Subtitles لقد اتصلت بهم هناك, ولكن, أعني لكم من الوقت تعتقد أنهم سيستغرقون للرد عليّ
    onları aradım.Sizi ararız dediler. Open Subtitles لقد اتصلت بهم توا ، وأخبروني أن أتصل بك
    - ...Onları aradın. - Sen mi aradın? Open Subtitles عقد صفقة معهم - اتصلت بهم -
    O yüzden sana işten bahsetmedim sonraki gün onları arayıp işi istemediğimi söyledim. Open Subtitles لذلك لم أخبركِ أبداً عن الوظيفة و اتصلت بهم في اليوم التالي و أخبرتهم أنني لا أريدها.
    onları arayıp yemeğe davet ettim. Open Subtitles لقد اتصلت بهم ودعوتهم إلى العشاءِ
    onları arayıp geldiğimizi haber verdin mi? Open Subtitles هل اتصلت بهم وأعلمتهم أننا قادمان؟
    - Anne yoldan onlara telefon açmış. Open Subtitles اتصلت بهم (آن) في الطريق في الطريق؟
    Çoktan Çağırdım. Yoldalar. Geri çekil. Open Subtitles اتصلت بهم وهم في الطريق ارجعوا للخلف حسناً ، حسناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more