"اتضح أنها" - Translation from Arabic to Turkish

• Meğer
• olduğu ortaya
• dönüşmüş bir
• ortaya çıktı

Meğer kız Romanyalıymış.
إذن لقد اتضح أنها كانت رومانيه لقد كانت تعمل في الفندق بشكل غير شرعي

Doğum kontrol hapı sandım. Meğer extacy'yi kastetmiş.
أعتقد أنها تعني حبه تحديد النسل اتضح أنها تعني النشوة

Meğer psikiyatrik tedavi görüyormuş.
اتضح أنها كانت تذهب لطبيب نفسى

Aletimiz, daha sonra sülfürik asitten bir duman olduğu ortaya çıkan Venüs'ün tülünün bu resmini çekti.
قامت أدواتنا بالتقاط هذه الصورة لحجاب الزهرة، والتي اتضح أنها ضباب دخاني من حمض الكبريتيك.

En iyi ihtimalle bir eğlenceye benziyordu, ciddi bir yararlılığı yoktu, ama sonradan bunun dünyayı yerinden oynatacak bir devrimin başlangıcı olduğu ortaya çıktı.
تبدو كتسلية في أحسن الأحوال، ليست مفيدة بأي شكل جاد، لكن اتضح أنها البداية لثورة تكنولوجية ستغيّر العالم.

Bu kıyafeti ve eteğe dönüşmüş bir tanesini kurtarabildim.
أفلتت بهذه البدلة والذي اتضح أنها تنورة.

Bu kıyafeti ve eteğe dönüşmüş bir tanesini kurtarabildim.
أفلتت بهذه البدلة والذي اتضح أنها تنورة

Ama Meğer büyük bir sivilceymiş.
لكن اتضح أنها مجرد بثرة كبيرة.

Meğer eşcinsel meraklısıymış.
اتضح أنها مجرد الحاج الفقير.

Meğer numaramı kaybetmiş.
اتضح أنها خسرت رقم هاتفي

Meğer bu pek de iyi bir anlaşma değilmiş.
اتضح أنها ليست صفقة جيدة

Meğer sadece Zoloftmuş.^
لكن اتضح أنها مضاد للاكتئاب

Ama sonradan gerçekten de ruhsuz bir narsist olduğu ortaya çıktı. Evet.
لكن بعد ذلك اتضح أنها كانت فتاة نرجسية فحسب

Çamaşır deterjanına alerjisi olduğu ortaya çıktı.
كلا . فقد اتضح أنها عندها حساسية من منظف الغسيل

Hamile olduğunu sanan seksi, şirret bir kız ve sonunda altın gibi bir kalbi olduğu ortaya çıkıyor.
ساقطة مثيرة تعتقد أنها حبلى و اتضح أنها تملك قلباً من ذهب إنها جوهرياً نفس قصة حياتي

Menenjit olduğu ortaya çıkarsa,... haklısın demektir.
إن اتضح أنها مصابة بالتهاب السحايا

Kroki çizen bir başka grup ortaya çıktı. Sırplılar.
مجموعة أخرى اتضح أنها كانت تتآمر، أسميتهم الصرب الكروات..