"اتوقف عن" - Translation from Arabic to Turkish

• keseyim
• bırakmam
• bırakmaya
• bırakmamı
• vazgeçmedim
• bırakmayacağım
• kesmem
• bir son
• bırakayım
• durdurmadım
• bırakmadım
• bırakmalıyım
• bırakamıyorum
• vazgeçmeliyim
• kesmeliyim

Pekala, onun hakkında konuşmayı kes, ve ardından ben de düşünmeyi keseyim.
حسناً توقفي عن الحديث في ذلك وسوف اتوقف عن التفكير في ذلك

Bu tip şeyleri yapmayı bırakmam gerek.
هذا بالضبط نوع الاشياء التي يجب ان اتوقف عن فعلها

Boş ver. bırakmaya çalışıyorum zaten.
حسناً, لا تقلقي حول ذلك انا احاول ان اتوقف عن التدخين

Onu anlamadığımı söylüyordu hayatını nasıl yaşayacağını söylemeyi bırakmamı istiyordu.
كما تعرف، هي قالت أننيلاأفهمها، اردت أن اتوقف عن أخبرها كيف تعيش حياتها.

ben seni düşünmekten hiç vazgeçmedim. bunu söylemem gerekiyor.
لابد انها اخبرتك عنى وانا لم اتوقف عن التفكير بك

Evet, korkarım ki o kadın Zod'ın önünde diz çökmeden hiçbir şeyi bırakmayacağım.
طقطقت عليها بما فيه الكفايه اخشى انني لن استطيع ان اتوقف عن ذلك

Yani deli biri gibi davranmayı kesmem için mi?
حتى اتوقف عن التصرف كشخص مجنون

İlaç almayı bırakmaya ve kendi halime dönmeye karar verdim ve ben, ben ne olacağını bilmiyorum ama, ...birilerine zarar vermeden bu şeye bir son vermem gerektiğini biliyorum.
لقد قررت ان اتوقف عن اخذ الحبوب واحتجز نفسي وانا لا اعلم ما سيحدث لي لكني اعلم انه علي ايقافه قبل اؤذي شخص اخر

Kiliseye gitmeyi bırakayım mı, imanlı hoca?
هل يجب ان اتوقف عن زيارة الكنيسة, ايها القس؟

Kaydı hiç durdurmadım! Kimseyi aramadım.
انا لم اتوقف عن التصوير ابدا انا لم اقوم بالاتصال باحد.

Neyi keseyim? Kaçtım ben. Selam.
اتوقف عن ماذا, علي الاسراع. توجد حاله زائده دوديه مستعجله.

Böyle yapmayı keseyim mi?
وهل يجب عليّ ان اتوقف عن فعل هذا؟

Ne kadar istersem o kadar şeker yerim ve asla da yemeyi bırakmam.
استطيع تناول مقدار ما شئت من السكريات و لن اتوقف عن ذلك

Seni sevmeyi bırakmam için yapabileceğin hiçbir şey yok.
لا شىء يمكنك فعله سيجعلنى اتوقف عن حبك

Bence gerçekten "ben" olmayı bırakmaya hazırım, artık "biz" olmaya başlama zamanı.
انا اعقتد اني جاهز لان اتوقف عن كوني انا .. و ابدا بأن اكون نحن

Kürsüde polisleri utandırmayı bırakmamı söylemen için gönderildin.
لقد اُرسلت لتخبرني بان اتوقف عن احراج الشرطة على منصة الشهود

Denemekten hiç vazgeçmedim ama sahibi çıkmadı.
لم اتوقف عن البحث ، ولكن لم يطالب بها احد.

Ve bazı cevaplar alana kadar konuşmayı ya da sorular sormayı bırakmayacağım.
وانا لن اتوقف عن الكلام وطرح الاسئلة حتى تجيب عن بعضها

- Seninle görüşmeyi kesmem lazımmış.
اظن يجب ان اتوقف عن رؤيتك هو فعلها؟

İsteklerine saygı duyuyorum, kalbimi ayaklarının altına sermeye bir son vereceğim.
كينا المحبوبه؟ سأحترم رغباتك ولسوف اتوقف عن وضع قلبي

Rick, içki içmeyi bırakayım mı?
ريك هل على ان اتوقف عن شرب الخمر ؟

Söylediğin her şeyi yaptım! Kaydı asla durdurmadım!
يا لهي لقد فعلت كل ما طلبته مني لم اتوقف عن التصوير قط

Bu zulüm de bir nimet oldu, çünkü oğlum hakkında gerçekten nasıl hissettiğimi görmeliydin, onu sevmeyi hiç bırakmadım.
كانت تلك القسوة أيضا نعمة, لأنك حصلت على رؤية كيف أشعر حقا تجاه ابني, لم اتوقف عن حبه ابدا.

İstihkâm birlikleriyle dalga geçmeyi bırakmalıyım.
سوف اتوقف عن السخرية من المهندسين الحربيين.

Yaptığın bu muz ekmeğini yemeyi bırakamıyorum.
لا استطيع ان اتوقف عن أكل خبز الموز الذي أعددتها انت

Ben de sadece güzel geldiği için bazı şeyleri yapmaktan vazgeçmeliyim.
وعلي أن اتوقف عن فعل الأشياء الغبية لأن هذا يشعرني بتحسن

Daha fazla şikayet etmeyi, kesmeliyim artık.
سوف اتوقف عن التحدث. مزيد من الكلمات سوف تجعلنى اتقيئ.