| Matt ve ben babamızla birlikte bu dağlara defalarca geldik. | Open Subtitles | الآن، مات وانا اتينا لهذه الجبال مع والدينا كل حياتنا |
| Ama sonra buraya geldik. Biraz aptal olması umurumda değil, ondan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | وبعدها اتينا الى هنا انا لا أعرف ان كانت غبية ولكنى احبها |
| Yedi yıl önce yeni bir yuva, yeni bir hayat kurmaya geldik. | Open Subtitles | قبيل سبعة سنوات اتينا إلى هنا و جدنا الوطن، نعمنا بحياةٍ جديدة |
| geldiğimiz yerden geri dönemeyiz | Open Subtitles | نحن لا نستطيع ان نعود من حيث اتينا حسنا .. |
| Buraya zırhlı tren hakkında konuşmaya gelmiştik. | Open Subtitles | ظننت اننا اتينا الى هنا للتحدث بشأن القطار الحربى |
| # Birlikta geliyoruz daima olmak için # # tek güneşin altında # | Open Subtitles | اتينا معا لنكون معا الى الابد تحت شمس واحدة |
| Buraya sizi gerçek bir aile tatiline davet etmeye geldik. | Open Subtitles | نحن اتينا الى هنا لدعوتكم يارفاق في عطلة عائلية حقيقية |
| Saldırıyı duyar duymaz buraya geldik , ama bazı asillerle toplantıdaymış. | Open Subtitles | اتينا هنا عندما سمعنا بلحادثه ولكنه لديه اعمال مع بعض النبلاء |
| "Sicilya'dan buraya çalışmak için geldik ve ardından da savaş başladı." dedi. | Open Subtitles | قال, 'نحن اتينا الى هنا من صقلية للعمل وبعدها بدأت الحرب. ' |
| Bir gemi dolusu Kanadalı köprüde çalışmaya geldik. | Open Subtitles | جميع من اتى منا نحن الكونكس اتينا للعمل على ذلك |
| Buraya Sainte-Mère-Eglise'i almaya geldik. | Open Subtitles | اللعنة لقد اتينا هنا للسيطرة على سانت مير إيجليس |
| Yemek gösterisi için geldik yoksa yemek için mi geldik, demeliyim. | Open Subtitles | اتينا من اجل العزف مقابل العشاء او علي القول البقاء حتى وقت العشاء |
| Birlikte geldik. Kimseyle de konuşmadık. - Öyle dersin tabii. | Open Subtitles | لقد اتينا معا و لم نتحدث الى احد بالطبع ستقول ذلك |
| Kardeşim ve ben yemek yemeye... devlet hizmetinden erken salıverilmemi kutlamaya geldik. | Open Subtitles | انا و اخي اتينا لكي نتعشى .. ِ لنحتفل بخروجي المبكر من السجن |
| Bebeği görmeye geldik. | Open Subtitles | اهلاً جورج لقد اتينا للإحتفال بميلاد الطفل |
| Buraya kobay gibi geldik ve test yapmanıza izin verdik. | Open Subtitles | لقد اتينا الى هنامثل خنازير الغينيا وجعلناكم تختبرونا |
| Fort William kasabası, fakat geldiğimiz yoldan en az dört saat uzaklıkta. | Open Subtitles | انها فورت ويليامز ولمنها على بعد اربع ساعات بالسياره من الطريق الذى اتينا منه |
| geldiğimiz yoldan çıktığımıza eminim. | Open Subtitles | انا متأكد اننا سلكنا نفس الطريق التي اتينا بها |
| İlk buluştuğumuzda buraya mı gelmiştik? | Open Subtitles | في أول مرة خرجنا فيها معا هل اتينا الى هنا؟ |
| Barış için geliyoruz. Kediler ve fareler için her yerde barış. | Open Subtitles | اتينا لننشر السلام بين القطط والفئران في كل مكان |
| Şehre, değişik baharatlar almak için geldiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد اننا اتينا للمدينة لنتسوق من أجل البهرات |
| İlk geldiğimizde... bara bakan hanım ilk içkilerimizin parasını istemedi. | Open Subtitles | عندما اتينا في البدايه لم تأخذ منا السيده على البار نقوداً على الشراب |
| Pekala, görünen o ki, tam zamanında gelmişiz. | Open Subtitles | حسنا، يبدو اننا اتينا هنا في الوقت المناسب. |
| Çocuklarımızın yaşadığı bir sorun için buradayız. Konumuz evlilikleri değil. | Open Subtitles | نحن اتينا هنا لنحل مشكلة اولادنا وليس لحل مشاكلهما الزوجية |
| Gelişimiz bu çatı katı sayesinde olduğuna göre eminim dönüşümüz de buradan olacak. | Open Subtitles | على أية حال بما اننا اتينا بواسطة هذا السطوح فسوف نعود بنفس الطريقة |
| Buraya geldiğimizden beri deli gibi hapşırıyorum. | Open Subtitles | انا اعطس مثل المجنون منذ ان اتينا الى هنا. |