Sarayda dolaşan çok fazla dedikodu var, ve çok az cevap. | Open Subtitles | هناك كثير من الاشاعات تدور فى أنحاء القصر ولاتوجد اجابات كافية |
Bir kamyon dolusu silah ortadan kaybolunca Gümrük, New York Polisi'nin tepesine binip cevap bekliyor polis de, kolay lokma olduğumuz için, bizim tepemize biniyor. | Open Subtitles | عندما تختفي شاحنه محمله بالاسلحه عندئذ يذهب ضباط الجمارك الي شرطة نيويورك بحثا عن اجابات عندئذ ياتوا الينا |
Ve sen. Şuana kadar senden kesin cevaplar alacağımız söylendi. | Open Subtitles | وانت، قيل انك ستحضر اجابات قاطعة بشأن ما يحدث لنا |
Ve bunlar bizim bilinçli farkındalığımıza çok kapalı olduğundan sonunda bize doğru gibi gelen ama genelde çok yanlış olan cevaplar uyduruyoruz. | TED | ولأنّ الكثير يكمن في مخبأ عن إدراكنا الواعي، فينتهي بنا الأمر باختلاق اجابات تبدو حقيقية، إلا أنها غالبًا خاطئة جدًا. |
Klasik bir matematik oyunu doğru cevabı şu an verdiğinizde ödüllendirme yapıyor. Ancak bu oyun süreci ödüllendiriyor. | TED | لعبة الرياضيات التقليدية تكافئك اذا حصلت على اجابات صحيحة الآن، و لكن هذه اللعبة كافأت المجهود. |
Neden kızlar basit sorulara basit cevap vermiyorlar ki? | Open Subtitles | لماذا دوما البنات لا يعطين اجابات بسيطة للأسئلة البسيطة.. |
Yanlış cevap yok, sadece tahrik ediciler var. | Open Subtitles | ,لا توجد اجابات خاطئة هنا بل اجابات مثيرة وحسب |
Özümüzü arayışımız devam ederken her yerde bir cevap araştırırız. | Open Subtitles | و بينما البحث عن النفس يستمر نحن نبحث عن اجابات في كل مكان |
cevap bulmak için çok çaresizdin sana gerçekleri söyleyebilirdim. | Open Subtitles | كنت تبحث عن اجابات و كان يمكنني قول الحقيقة لك |
Bunu ne kadar istediğini biliyorum. cevap istediği kesin. Konuya aşırı odaklanmış durumda. | Open Subtitles | انها لا تبحث عن اجابات انها تركز كثيرا على الامر ولكن |
Asıl ben istiyorum. İkinize de cevap vereceğim. Ben ansiklopedi gibiyimdir. | Open Subtitles | سأعطي كلاكما يا رفاق أجوبة انا موسوعة اجابات |
Tekrar nefes almana izin verince, doğru cevaplar versen iyi edersin! | Open Subtitles | عندما اتركك لتتنفس ثانية اريد منك اجابات صحيحة |
Sahip olduğun hangi cevaplar bir farklılık yaratabilir ki? | Open Subtitles | واى اجابات يمكن ان تكون لديك ربما تصنع فرقا ؟ |
Sizi buraya çağırdım çünkü dürüst cevaplar istiyorum. | Open Subtitles | استدعيتكم جميعاً لأني أريد اجابات صادقة. |
Öbür dünyaya giden ölü krala yardım etmek için cevaplar buldular sorduğu sorulara yol boyunca tehlikeleri saptırmak için hecelediler. | Open Subtitles | وذلك لإرشاده إلى الطريق المؤدى إلى الحياة الاخري لقد قدموا اجابات للأسئلة التى يمكن أن يسأل عنها |
Ama sahtekar değilse sorularının cevabı olacak ve tacı giymeni sağlayacaktır. | Open Subtitles | ولكنها لو تكن كذلك عندها ستعطيك اجابات على اسئلتك وسيحل التاج بين يديك |
Benim de hoşuma gitmiyor ama bu şekilde aradığımız Cevapları bulacağız. | Open Subtitles | , أنا لا يعجبني هذا أيضاً لكن سنحصل على اجابات هكذا |
Bunların cevaplarını ben de bilmiyorum ama hala arıyorum. | TED | ليس لدي اجابات ، ومازالت ابحث عنهم |
Sorulara verebileceğim hiçbir cevabım yok, Bob. | Open Subtitles | ليس عندي أي اجابات على الاسئلة يا بوب. |
Bir FBI çalışanı olarak, zamanımın çoğunu zor sorulara basit yanıtlar arayarak geçiririm. | Open Subtitles | بصفتي موظف لدى مكتب المباحث، أقضي معظم أوقاتي بحثاً عن اجابات بسيطة لأسئلة مستعصية. |
Yanıtları çabuk bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج اجابات بسرعة |
Şimdiye üç kere aradı zaten. Cevaplara ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد اتصل ثلاث مرات بالفعل انه يحتاج الى اجابات |
Fakat henüz cevaplarımız yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدينا اجابات |
Seni bu yüzden kurtarmadım. yanıtlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لم أنقذكِ لهذا السبب أنا أريد اجابات |